Katherina ve Charleene ile birlikte ahırlara geldiğimizde kapının önüne gelip bana iyi şanslar dilediler ve gözden kayboldular.Ahırın kapısını açıp içeri girdim.İçeride pek çok pegasus vardı hepsi de çok tatlıydı ancak hiçbirine ısınamamıştım.Yavaşça ileriye doğru yürüdüm.Birden durdum.Neden durduğumu bilemedim ama başımı çevirince hafif bir gölge gördüm.Kapısını açıp içeri girdim.İçeride bembeyaz bir at vardı.Saçları ve kuyruğu başak sarısı,kanatlarıyla gövdesi ise ipek gibi bembeyazdı.İlk önce çok çekindim.Pegasus ise bana yaklaşarak burnuyla beni hafifçe dürttü.Titrek parmaklarımla burnunu okşadım.Pembe burnu açılıp kapanırken şok tatlı görünüyordu.Gözlerine baktığımda ise...Bendeki o parlak,büyük,buz mavisi gözleri gördüm.Çok etkilenmiştim.Resmen hipnotize ediyorlardı.Yavaş hareketlerle pegasusun üzerine bindim.Birden düşündüm de yaklaşık iki gün önce Bayan Brown'un sıkıcı matematik erslerinden birinde bana "İki gün sonra kendi pegasusunu üzerine bineceksin" deseler herhalde başlarında bir morlukla gezerlerdi.Oysa şimdi pegasusumun üzerine oturmuş onun adını düşünüyordum.Ve sanırım bulmuştum.Gördüğüm İtalyanca derslerini ilk defa faydasını görüyordum.Adı İtalyanca'da "sevgi" anlamına gelen "Amore" olacaktı.Pegasusun kulağına eğilip ona fısıldadım."Senin adın Amore".Amore'nin gözleri birden açıldı.Kapıya doğru koşmaya başladı.Kapıdan çıkınca endini rüzgara bıraktı.Öyle bir çığlık attım ki neredeyse bütün kamp altımıza toplandı.Amore aslında çok iyi bir uçucuydu.Tabi üstünde yerinde duramayan,çığlıklar atan.kıpır kıpır bir canlı bulununca işler değişiyor.Bir anlık dikkatsizlik yüzünden Amore'nin sırtından düştüm.Bu sefer çığlıklarım iyice tizleşmiş ve sesleri de kuvvetlenmişti.Sesim çok güzeldir.Yurttayken gösterilere çıkıyordum.Sesimin de gürlüğü kimseyle ölçüşemez.Bir keresinde sesim yüzünden birisinin kulağından kan gelmişti.Aslında bunun nedeni küpesini fazla sıkmasıydı ama işkence için birkaç yöntem lazımdı ve gerçeği bilmeleri gerekmiyordu doğrusu.Herneyse düşerken kulakları yırtan canhıraş çığlığım sayesinde nerdeyse bütün kampın bundan haberi oldu sanırım.Olsun.Ne yapayım?Ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum Gözüme kaçan hava herşeyi engelliyordu.Sonunda Amore sert bir pike yapıp beni sırtına oturtmayı başardı.Amore benim gibi birini havada tutmayı başararak uçuş yeteneklerini ispatlamış oldu.Amore aşşağı inerken bu uçuş işinden neredeyse zevk almaya başlamıştım.Amore aşşağı indiğinde kalabalık çevremizde bir halka oluşturmuştu.Katherina kalabalıktan kendine yol açarak nefes nefse "İyi misin?" diye sordu.Sanırım Amore ile benim peşimizden koşturmuştu.Ben yarı çatlak bir sesle"Evet.Benim de artık bir pegasusum var!!"