Mark Copeland
Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 16/04/11
 |  Konu: Mark Copeland  C.tesi Nis. 16, 2011 7:51 am | |
| Sırtında çantasıyla keşifteydi.Etrafta zıplayan tavşanlardan,ötüşen kuşlardan başka birşey yoktu.Mark sıkılmıştı.Bir kayanın üstüne oturdu ve şırıl şırıl akan derenin sesini dinledi.Gözlerini kapattı.Ve derenin sesine biraz daha kulak verdi.Ses sanki değişmişti.Biraz daha büyülü gelmişti ona.Gözlerini açtı.Ancak birşey farklıydı.Garip garip sesler duymaya başladı.Hızla arkasına baktı.Hiçbir şey yoktu.Mark sinirlendi:
- Kim var orda!
Ormandan ses gelmiyordu.Gelmesinide beklemiyordu.Biraz sonra bir şey gözlerinin önünden geçip gitti.Mark gözlerini açıp kapattı.Delirdiğini düşündü ve kendine güldü.Ayağa kalkmaya niyetlendi.Ama yapamadı! Sanki bacakları felç olmuştu.Psikolojik bir hayal olduğunu düşündü.Ama değildi.Ardından bir rüzgar sesi duydu.Ayağa kalkmayı tekrar denedi.Başarmıştı.Ama bir rüzgar daha esti.Bir ses duydu:
- Buraya gel Mark! Ulu çamın ilerisine.
Mark aşırı derecede korktu.Ancak cesaretini toplayıp sesin geldiği yöne doğru bağırdı:
- Sende kimsin!?
Ormandan bir ses geldi:
-Gelirsen öğrenebilirsin Mark! Haydi gel!
Mark adrenalin ve heyecan sever biriydi.Bu şey (her neyse) ona heyecanlı gelmişti.Gitmeye karar verdi.Çantasından bıçağını çıkarttı ve yabani otları keserek ilerledi.Biraz sonra karşısına garip birşey çıktı.Sanki bir dünyalar arası geçiş gibiydi.Mark elini oradan içeri soktu.Eline soğuk bir hava geldi.Mark kafasını soktu.Doğaüstü güzellikle,ve bir o kadar korkunçluklarla dolu bir yer gördü.Buranın nere olduğunu bilmiyordu.Tahmin bile edemiyordu.Mark,aradığı heyecanı bulduğunu düşündü.İçeri girdi.Gördüğü şeyler onu büyülemişti.Uzun kulaklı yaratıklar,uçan atlar,yarı insan,yarı hayvan olan yaratıklar!
Mark içinden bu yerin maceralarla dolu olduğunu geçirdi.İşte aradığı fırsat buydu.Ama nedense,gerçek olduğuna inanmıyordu.Kendine sert bir tokat attı.Ve kahkalarla gülmeye başladı.Bu bir rüya değil,gerçekti.Ardından orayı biraz gezmeye başladı.Bir yarı insan - yarı keçi gördü.Ondan korktu.İnsan-keçi Mark'ın yanına geldi ve biraz süzdü.Ardından konuşmaya başladı:
- Hey sen! Kimsin sen? İsmin ne?
Mark kekeleyerek konuşabildi:
- Ma..Mark.Ya senin?
- Ben Ziege.Buraların koruyucusuyum.
- Peki Ziege,burası neresi?
- Burası Melez Kampı.Sen buraya niçin geldin?
- Ben ormandaydım.Bir ses beni çağırdı.Bende geldim.
- Sen insan mısın? Yoksa bir melez mi? Tanrılar seni çağırdığına göre bir melez olmalısın.Ya da melez adayı.Annen ya da baban melez mi?
- Ne? Melez de ne? Annemin,babamın öyle olduklarını sanmıyorum.
- Demek öyle.İlginç bir durum.Seni Priest'e götüreyim.O senin ne tür olduğunu anlar.
Ziege ve Mark Priest'e (Kahin) giderler.Priest onun gelecekte bir melez olacağını,annesinin karnına insan olarak geldiğini açıklar.Günler geçtikçe Mark,gittikçe melezleşir.
Elimden bu kadar geldi.Kaç puan verirsiniz bilmem.
En son Sylvester Stallone tarafından C.tesi Nis. 16, 2011 9:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : RP Geliştirme) | |
|
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10
| | Konu: Geri: Mark Copeland C.tesi Nis. 16, 2011 10:48 pm | |
| | |
|
