Adaya gidişten 3 saat önce...
''Sen ve sen siz benimlesiniz. Sen , sen ve sen'de bir ekip olacaksınız. Biz Alfa'yız sizde Foxtrat. Emirlerimi harfiyen yerine getirirseniz...'' Silahımı aldım ve şarjörü taktım. '' Ölmezsiniz... ve o lanet olasıca yaratığı tartarusa yollarız'' Doğruldum ve cephaneliğimize doğru ilerledim. yandaki düğmeye bastım ve duvar kaydı. Oradan hidden blade'leri aldım ve sırasıyla herkeze dağıttım. ''Bunlar özel suikast silahlarıdır. mekanızma bilek hareketlerinize göre ayarlıdır. Elinizi aşağı doğru hızlıca itin açılsın. Yumruğunuzu sıkın kapansın'' Bunu herkez denedi ve hepsinin anladığını görünce gülümsedim. Otomatik makinalı tüfekleri de verdim ve herkez şarjör aldıktan sonra kamptan 7 kilometre uzaktaki garajımıza doğru koştuk. Kimse durmadı kimse sızlanmadı. erkez yapacağımız görevin heyecanı içinde idi. Garaja vardığımızda büyük bir kamyonu seçtim ve arkadaki tekneyi buna yükledik. Herkez kamyon'a bindi ve yola koyulduk...
Adaya giderken...
Motoru durdurdum ve havaya baktım. 1 saat sonra kararacaktı , bu iyiydi. Karanlıkta daha iyi avlanırdık. ''Herkez şarjör kontrolü yapsın. Düşmanımız bizden çok daha büyük ve güçlü. Unutmayın onun derisinden bir parçaya ihtiyacımız var. O parçayı almadan öldürmek yok''. Hepsine demir birer hançer dağıttım. ''Deriyi aldıktan sonra kafasına ateş etmeye bakın. Silahlarınızdaki kurşunlar ilahi bronzdan hemen ölücektir...
Yandaki sandığı açtım ve herkeze birer su altı giysisi dağıttım. hepsine birer tüp verdikten sonra elimle beni takip edin işareti yaptım ve suya atladım...