Dün gece yarısı ormanda bir harpya’nın gazabına uğramıştım. Canavar beni sarstığı zaman 4-5 metre havalanmıştım. Sonra kolumun üstüne düşüp kolumu kırmıştım. Harpya’yı son anda yok ettim ama ben de çok hasar görmüştüm. Gece kimseye haber vermedim ve odama gidip yatağıma uzandım. Kimsenin haberinin olmasını istemiyordum. Sabah kahvaltı için mutfağa giderken kimseye belli etmemeye çalıştım kolumun kırıldığını. Ama şans bu ki Perseus kolumu fark etmişti. Bana uzun bir süre fırça attıktan sonra revire götürdü beni. Revirdeki yatağa uzandım ve Perseus’a gitmesini söyledim. Az sonra doktor gelip koluma baktı. Bana ambrosia yedirdi ve koluma bir iğne yaptı. Bana biraz beklememi söyledikten sonra doktor odadan çıktı. Kolumun ağrısını biraz hafifletmişti ambrosia ama tamamen ağrıyı yok etmemişti. Gece kolumun ağrısı yüzünden doğru düzgün uyuyamamıştım. Uykum geliyordu. Doktor’un uzun bir süre gelmediğini fark ettiğimde biraz uyukladım.
Uyandığımda saat öğlen 2’yi gösteriyordu. Tam 4 saat uyumuştum. Yataktan kalktığımda kolumun alçıya alındığını fart ettim. Kapıyı açtım. Diğer odada doktor başka bir melezle uğraşıyordu. Yeni gelen melezlerden olmalı diye düşündüm. Doktor beni fark edince “Uyandın mı? Hypnos çocuğu gibi saatlerdir uyuyorsun.” dedi gülerek. Sonra “Bugünü revirde geçirmen gerek” dedi. Ne? Günümü revirde mi harcayacaktım.Bugün o kadar işim vardı ki. Sanki doktor bilerek bana böyle demişti. Sinirlenmiş bir halde odama gidip yatağa uzandım.
Bir daha gece gece ormana gitmeyecektim.