Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Elisabeth Masterson

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Nina Sayers
Küçük Tanrıça
Küçük Tanrıça
Nina Sayers


Mesaj Sayısı : 510
Kayıt tarihi : 10/04/11

Elisabeth Masterson Empty
MesajKonu: Elisabeth Masterson   Elisabeth Masterson Icon_minitimePaz Nis. 10, 2011 8:06 am

Yaşamak için koş...
Bu sözler Lizzie'ye çok mantıklı geliyordu şu an.Ne elinden tutan yaratığın,ne de peşlerinden koşan canavarın kim olduğu hakkında bir fikri vardı.Mitoloji kitaplarından fırlamış bir satirin elinden tutarak kurtuluşunu aramak gerçekten saçmaydı,ama başka seçeneği yoktu.
Artık koşacak gücü kalmamıştı.Karnındaki yara git gide büyüyordu sanki.Öylece yığılıp kaldığı anda,onu kurtarabilecek tek şey bir mucizeydi.

***

Sepetin sapını kavrayarak çimlik alanın yolunu tuttu.Burayı sadece onlar biliyordu.Bu mekanı özel kılan şeyde buydu zaten.Ailesiyle geçireceği bir gün,yaşadıkları onca şeyden sonra iyi gelecekti.En azından Lizzie böyle umuyordu.
Çimlik alana vardığında örtüyü serdi ve onu arkadan takip eden anne ve babasını beklemeye başladı.Okul malına kasti zarardan üç günlüğüne uzaklaştırılmıştı ve bunu telafi etmek ve onlara iyi bir genç olduğunu göstermek için elinden geleni yapacaktı.Annesi ve babası el ele tutuşarak yanına geldiler.Ne olursa olsun,ne yaparsa yapsın;Lizzie her zaman sevildiğini biliyordu.Annesi onu sıkıca kucakladı ve ''Üzülme tatlım,her şey yoluna girecek.Sadece daha dikkatli olmalısın.''dedi.O söyleyince hayat çok kolay ve huzur dolu gelirdi Lizzie'ye.Bu nedenle kısa bir süre gülümsedi ve dikkatli olacağını söyledi.
Babası ateş yakarken örtüye uzandı ve yıldızları izlemeye başladı.Birkaç dakika sonra göz kapaklarının ağırlaştığını hissetti.Uykuya dalmadan önce anne ve babasına baktı.Onları sevdiğini düşünerek uykuya daldı.
-Lizzie,tatlım!Buraya gel!
Annesinin melodik sesi,bu sefer endişe doluydu.Hemen uyandı ve yattığı yerden kalktı.Ateşin yanına gittiğinde onları göremedi.İyice telaşlanmaya başladı.Korku dolu bir sesle boşluğa seslendi:
-Anne?
Birkaç dakika sonra ormandan gelen bir ses:
-Evet tatlım,yanıma gel!
Hiç düşünmeden ormana doğru koştu.Gece olunca ormanda dolaşmak tahmin ettiğiniz gibi hoş değildi;ama Lizzie annesini bulmak için bunu yapmalıydı.
Ormanın derinliklerini ''balta girmemiş'' olarak tanımlayabilirdik.Orman o kadar garipti ki,bir an kendini oraya gelen ilk insan olarak gördü.
Ormanda dolanmaya devam ediyordu,ama annesinden hiçbir ses yoktu.Artık ümidini kesmişti.Kaybolmuştu,başı dönüyordu ve annesi kim bilir neredeydi.
Umutsuzca bir kaya parçasının üzerine oturdu ve sessizce ağlamaya başladı.Aradan henüz birkaç dakika geçmişti ki,yanındaki çalıdan garip sesler gelmeye başladı.Arkasına bakmadan kaçmak istedi ama sonradan merakına yenik düştü.Yavaşça çalıya yöneldi.Korkuyordu,ama yine de bir an için cesaretini topladı ve çalının arkasına baktı.Çalının arkasındaki satir korku dolu gözlerle Lizzie'ye baktı.Oldukça telaşlı görünüyordu.Daha Lizzie'nin konuşmasına fırsat vermeden:
-Kim olduğum ya da ne olduğum önemli değil.Eğer hemen gitmezsek ikimiz de öleceğiz.Yaşamak için koş!
Lizzie afallamıştı.Bir satir gördüğüne mi şaşırmalıydı,yoksa az sonra ölecek olmasına mı?Fakat yine de bir cevap vermeliydi.Ve hiç düşünmeden,içinden gelen bir dürtüyle ''tamam'' dedi.Nedenini bilmiyordu,ama ona güveniyordu.Satirin elini kavradı ve hiç koşmadığı kadar hızlı bir şekilde koştu.Yaşamak için koştu...
Aradan bir dakika bile geçmemişti ki,peşlerinde bir canavar olduğunu anladı.Bu canavar korkunç sesler çıkarıyor ve berbat kokuyordu.Büyük olasılıkla da açtı.Yine de aralarındaki uzaklık Lizzie'ye umut veriyordu.
Fakat bu umudu uzun sürmedi.Canavar Lizzie'ye keskin bir bıçak fırlattı ve bu bıçak onun beline saplandı.Lizzie çığlık atarak yere yığıldı.Artık yapacak bir şey yoktu.Öleceği çok açıktı.Yanındaki satir onun elini bıraktı ve kafasını gökyüzüne çevirdi.Ve birden gökyüzüne fısıldamaya başladı:
-Mucize!Yüce Zeus,lütfen!Bizi ancak bir mucize kurtarır!
Satir bunları der demez gökyüzü gürledi ve sağanak yağış başladı.Satir ellerini çıptı ve ''Teşekkürler Zeus!'' diye bağırdı.Lizzie'nin dayanacak gücü kalmamıştı.Gözlerini kapadı ve ölümü bekledi.
Ama durum garipleşiyordu.Yağmur yağdıkça yarasının acıması gerekirken,damlalar sanki onu tedavi ediyordu.Gözlerini açtı ve uzandığı yerden kalktı.Yarası oldukça küçülmüştü ve kendini çok güçlü hissediyordu.Canavarın yanlarına gelmesine az kalmıştı.Satir telaşla bağırdı:
-Suya odaklan!
Hayatını kurtaran bu yaratığın sözünü dinlemek en mantıklısıydı.Suya odaklan...
Gözlerini kapadı.Her şeyi unuttu;satiri,canavarı,annesini hatta kendisini bile unuttu.Sadece su vardı.Suyu tam anlamıyla hissediyordu ve içinden gelen bir dürtüyle ellerini sertçe yukarı kaldırdı.Gözlerini açtığında yaptığı şeyden dolayı çok şaşırmıştı.Gökyüzünden inen her su damlası toprağı bulamadan Lizzie'nin ellerini çevresinde birikiyordu.Lizzie kendini hiç olmadığı kadar güçlü hissediyordu.Üzerine atılmaya hazırlanan mantikora tüm suyu boşalttı ve yere yığıldı.Canavar erimeye başladı.Gittikçe küçüldü ve en son toza dönüştü.Satir heyecanla ellerini çırparken Lizzie yaşıyor olmanın verdiği sevinçle gülmeye başladı.

***

Uyandığında kendini revirde buldu.Belden altı at olan bir hemşire ona ''nektar'' adlı ilacı içirirken kapı gürültüyle açıldı ve içeri onun hayatını kurtaran satir ve bir insan geldi.Lizzie endişeyle sordu:
-Sen iyi misin?Neler oldu öyle?
-Ben iyiyim,her şey yolunda.Artık ait olduğun yerdesin.
-Hayır değilim!Eve gitmek istiyorum.Ailemin yanına gitmeliyim!Burada kalmayacağım.
Satirin yanında duran oğlan çocuğu ilk defa konuştu:
-Seni anlıyorum.Yaşadıklarından sonra toparlaman biraz vakit alır.Bu her meleze olur.Sana sadece tek bir şey söyleyebilirim,artık hayatın asla eskisi gibi olmayacak.
Lizzie çocuğa dikkatle baktı.Yalan söylemediği ve onu anladığı belli oluyordu.Hemşireye döndü ve uyumak istediğini söyledi.Hemşire yastığı düzeltti ve odayı terk etti.
Lizzie gözlerini kaparken her şeyin farklı olacağını kabullenmeye başladı.Belki de bu uyku,yeni bir hayatın başlangıcıydı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Elisabeth Masterson Empty
MesajKonu: Geri: Elisabeth Masterson   Elisabeth Masterson Icon_minitimePaz Nis. 10, 2011 10:57 am

Rp puanı: 90, tebrikler.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Elisabeth Masterson
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: