Nihayet çıkış zili çalmıştı.Legolas ile buluşup Metallica konserine gidecek deliler gibi eğlenecektik.Ama bunun için evlerimize gidip biletleri alıp hazırlanmalıydık. Her zaman bulşup ayrıldığımız yol ayrımında Legolas'a ''Eğer 8.30' da burada olmazsan evimdeki bütün Metallica posterlerimi tek tek yediririm !'' dedim. ve ona sırıttım. Yolda yürürken bir panoda gece kadar karanlık bir rengi olan elektro gitar gördüm özellikleri okumaya çalıştım fakat yazılar birbirine girdi bu annemin bana bahsettiği adı sanırım disleksi olan bir hastalıktı. Eve gittiğimde bu durumdan anneme sözettim biraz endişeli gibiydi . ''Neyse anne görüşürüz hazırlanmam lazım'' dedim. odama gittim kendimi Guitar Hero oynamaya kaptırdım baktığımda saat 8.25 'ti bir küfür savurup hazırlanmaya başladım deri pantolonumu ,siyah t-shirt ümü fötrlü şapkamı deri paltomu ,uğurlu kolyemi , bilekliklerimi ,eldivenlerimi ve en önemlisi konser biletlerimi aldım .
Koştum koştum yol ayrımına geldim Legolas yoktu bir küfür savurdum yodan geçen ve bana tip tip bakan bir adamı dövdüm ve kuzenim çağırdım arabasıyla bizi konser alanına o götürecekti . Bekledim bekledim Lego 'yu gördüm . Uğurlu kolyeme baktım ve geliyordu. Geç kalırsak onu öldürürdüm . Bana doğru koştuğunda çoktan taksiyi çağırmıştım . Taksiye binmeden önce onu biraz korkuttum ve taksiye bindik . Taksiciye " Kuzen bizi yetiştir ! " dedim ve dönüp ona " Hele bir geç kalalım senin poponu dikenli botla tekmelerim . " dedim ve sırıttım . On beş dakika sonra konser alanındaydık görevliye biletleri verip yerimizi aldık . Üç dakika sonra konser başlıyor diye bir anons geldi . Üç dakika sonra konser başlamıştı . Müziğin ilahları bizi coşturuyordu . Nedense bunu düşünürken gök gürledi . Deliler gibi headbang yapıyor ve eğleniyorduk . Enter the sandman'in en can alıcı noktasında bir patlama yaşandı . Tabi bu kimsenin umrunda değildi . Tam yeniden coşmaya başlamıştık ki Legolas beni dürtüp "Benim gördüğümü sen de görüyor musun?" diye sordu . Baktığımda gerçekten korktum ve kimse bunu kale almamış gibi görünüyordu. Legolas beni yeniden dürttü. "KOŞ!" diye bağırdı. Bunu ikinciye söylemesine gerek kalmadan koşmaya başladık.
Aslan bizi kovalıyordu. "Konserimin içine ettin..." diye bağırdım. Koşmaya devam ettik. Soluklanmak için durduğumuzda bir ormanda olduğumuzu fark ettik. Legolas bana "O neydi abicim?" diye sordu. Ben de ona "Biliyorum da sanki gıcıklığına söylemiyorum geri zekalı." dedim. Peki neden sadece bizi kovaladı diye düşünmeye fırsat kalmadan aslan kükreyerek önümüze fırladı. Bir iki adım geri gittik. Legolas'ın kulağına sessizce "En azından Metallica Konseri'nde öleceğiz moruk." dedim. Tam o anda aslan tek bir hamleyle Legolası bir yana beni bir yana fırlattı. Kolumun bir çok yerden kırıldığını hissettim. Gözlerim kapanmaya başlıyordu. Doğrulmaya çalışırken "Fenix arkadan dolaş." diye bir ses duydum. Fenix olduğunu düşündüğüm kişi "Bunlar melez!" diye bağırdı. "Başka ne sandın geri zekalı?!" diye bağırdı. Her şey karadı. Bilincimi kaybetmiştim. Uyandığımda bizi kurtaran üç kişi Legolas ile bana sırıtıp "Melez Kampı'na hoş geldiniz çaylaklar." dedi.
Dip Not: Fenix, Ravelo, Era'dan izin alınarak isimleri kullanılmıştır.