Bir California Rüyası...-Okumayan bin pişman- :)

-1. Bölüm-

-Flore-

Güneş ufukta batıyordu.Etraf kızıla bürünmüştü.Flore(Floor) Whick’i (Vik) düşündü.Şimdiye kadar kendisine hiç onu böyle rahat düşünebilmesi için izin vermemişti.Çünkü böyle olacağını biliyordu.Yüzü aklından hiç çıkmıyordu.Ve biliyordu ki bu kurduğu hayaller bomboştu.Yine de mutluydu.En azından düşlerinde Whick’e kimse dokunmuyordu.Sonsuza dek orada hapsolabilirdi hatta.Flore,Whick’e hiç sahip olamayacağını düşünüyordu.Ona göre,haksız değildi aslında.Whick,Lolaronz gibi bir sürtüğün peşinden köpek gibi koşmaya devam ettikçe,gözleri o pislikten başka kimseyi göremeyecekti.Flore bunu biliyordu,çünkü Lolaronz’a takıldı mı hiçbir erkek geri adım atmazdı.Sunny ve Patrick’e ihtiyacı vardı.Dostlarına.Tabii onlar bu durumunu bilselerdi –ki bu imkansızdı- belki ona yardım edebilirlerdi.

-Whick-

Kumlar sıcacıktı.Whick yattığı yerden doğruldu ve etrafına bakındı.Daha gelmemişti.Saatine baktı.Dokuzu çeyrek geçiyordu.Dokuzda tam burada buluşacaklardı.Dert etmedi.Birazdan burada olurdu zaten.Tam bunları düşünürken görüş alanına Lolaronz girdi.Deniz kıyısında yürüyordu.Siyah bir bikini giymişti.Üzerinde beyaz ince bir şal vardı.Güneşi arkasına almış,deniz kenarında yürüyordu.Sarı saçları altın gibi parlıyordu.Whick daha önce hiç Lolaronz gibi birini tanımadığını düşündü.Bir an kalbi buna karşı çıkacak gibi oldu.Neyse ki kalbi uyuşmuştu ‘’o’’ geceden sonra…O tam bunları düşünürken Lolaronz ona doğru yürümeye başladı.Adımları yavaş ve kararlıydı.Whick onu izliyordu.Bacağını her öne atışında,o kasların hareketliliğini görebiliyordu.Evet,bedeni ona mahkumdu.Her şeyiyle onu istiyordu.Ve Whick…Kesinlikle bunu biliyordu…

-Lolaronz-

Evet…Bir plan daha.Bu seferki çok eğlenceli olacaktı.Whick onundu ve Flore bunu adı gibi biliyordu.Tabii bütün bu yaptıkları deli saçması da olabilirdi.Elinde kesin bir kanıt yoktu.Ama bu oyunlarının işe yaradığını düşünmek onu çok rahatlatıyordu.Çok sinsiydi.Evet,kendine tapıyordu.Ve Whick’e.O hayatında gördüğü en yakışıklı erkekti.Tabii yakışıklı olmasının yanı sıra bunu perçinleyen yetenekleri de yok değildi.Lolaronz kıkırdadı. Sahile indi.Whick kumların üzerinde boylu boyuna yatıyordu.Kalktı ve etrafına bakındı.Lolaronz’u görmedi.Lolaronz,Whick’in ilgisini nasıl çekeceğini biliyordu.Deniz kenarına gitti ve kıyıya vuran dalgaların dibinde yürümeye başladı.Bir an Whick’in dikkatinin dağıldığını ve başka bir yere baktığını gördü ama bu uzun sürmedi.Whick bakışlarını onun vücuduna kilitledi.Bu his Lolaronz’un çok hoşuna gidiyordu.Whick,onun kölesiydi…Lolaronz Whick’e doğru yürümeye başladı ve Whick’in yüzüne o bilindik memnuniyet ifadesinin yayılmasını keyifle izledi…

-1. Bölüm Sonu-

~Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.İsteğe göre diğer bölümler gelecek.İstediğiniz gibi eleştiri yapabilirsiniz,alınmam.Zamanınız ve yorumlarınız için çooookkk teşekkürler...Koptiriğiniz sizi seviyor!! ^^ -ha bi de...kutup ayıları üşümesin- ^^

Kutup ayıları üşümesin Bayıldım buna Hikaye de iyi bencee! Acep ben de mi hikayelerimi buraya yazmaya başlasam dedim yani bunu görünce

Seninkini ben kesin okurum Kit!!

fena değil,2. bölümde aşk olmasın
özellikle sahilde geçenler hiç hoşuma gitmiyo!!!!!

Yaz Kath Yaz Teşekkür ederim bebeklerrr Sıkıldıysanız söyleyin ama atraksyon falan katayım.Eleştirileri esirgemeyin!!!Lenaaaa bak bugünkü bölümde sahilde neler olcak Nihahaha sana inat

-2. Bölüm-

-Lolaronz-

Whick'in yanına vardıktan sonra zarifçe yanına oturdu.Her hareketine özen gösteriyordu.Hepsi Whick'i büyülemek içindi.Whick'e baktı.O hala ufukta batan güneşe bakıyordu.Saçları ıslaktı.Yine de kıvrımları belli oluyordu.Bakışlarını gözlerine çevirdi.Güneş ışınları göz bebeklerinin içine kadar işliyordu sanki.Bunları aklından uzaklaştırdı ve Whick'in başını eliyle hafifçe çevirdi.Yeşil gözleri onunkilerle birleşti.Yaklaştı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu.Whick karşılık vermedi.Bakışları Lolaronz'dan uzaklaştı ve bir yere sabitlendi.Lolaronz'un başını çevirip Whick'in neye baktığını görmesine gerek yoktu.Flore'u buraya getirmesi hataydı.Yine de arkasına kaçamak bir bakış attı.Lanet olsun.Yalnız gelmişti.Hem...Vicro neredeydi?Planı sarpasarıyordu.Ve Lolaronz o tanıdık hissi duydu uzun bir zaman sonra...Damarlarında kıskançlık ve nefret akıyordu.Elbette Flore'a papuç bırakmayacaktı.Az kalsın Whick'i kaybediyordu zaten.Bir daha bu riski göze alamazdı...

-Flore-

Telefonuna baktı-1 Yeni Mesaj-Vicro'dan gelmişti.-21.30 Küçük Liman-Bir an mesajı algılayamadı.15 dk sonra?Küçük Liman?Sebep?Flore'un beyninde peşpeşe sorular oluşuyordu.Neyse ki bu karışıklık anı bitti ve üzerini değiştirmek için gardrobuna yöneldi.Kırmızı bikinisinin üzerine kırmızı bir şort ve desenli ince bir atlet geçirdiSaçlarını açık bıraktı.Hazırdı.Kırmızı sandaletlerini de giydikten sonra dışarı çıktı.
Sahile geldiğinde biraz fazla sakin olduğunu farketti.Neredeyse kimse yoktu etrafta.Vicro yoktu.Saat dokuz buçuk olmuştu.Neredeydi bu çocuk?!Bir daha bakındı etrafına Keşke bakınmasaydı.Onları gördü.Evet tam da zamanında bakmıştı.Öpüşüyorlardı.Tanrım!!!Neden bu eziyeti çekmek zorundaydı ki?!Sinirlenmişti.Whick ona baktı.Aslında buna bakmak denilemezdi.''Bakışlarını üzerine kilitledi.''.Evet.Bu,durum için uygun olurdu.Bu Flore'un canını sıkmaya başlamıştı.Ona aynı bakışla karşılık verdi.Tahmin ettiği gibi Whick bakışlarını kaçırdı.Tam telefonunu çıkarıp Vicro'ya mesaj atacaktı ki Lolaronz'un tiz sesini işitti.''Hey Flore!Yalnızsın galiba.Gel biraz ootur istersen''.Normalde pek takmazdı ama bu sefer meraklı yönü ağı basıyordu.Lolaronz'un bakışları Whick'te,Whick'inkiler ise Flore'daydı.Hızlı adımlarla otuduklara yere doğru yürümeye başladı.

-Whick-

Lolaronz yanına oturdu.Aslında umrunda bile değildi şu anda.Gözlerini güneşe dikti.''O'' gün aklına gelmişti.Başını çevirince ileride etrafa bakınıp duran Flore'u gördü.Evet...Yine başlıyordu.''O'' akşam...Tam 1 ay önce...
Serin bir haziran akşamıydı.Garip bir duygu seli içindeydi.Bardan müzik sesleri geliyordu.Az önceki hareketli şarkı yerini hafif bir şarkıya,Red Hot Chili Peppers'tan Californication'a bırakmıştı.Tam o anda karar verdi.Ona söyleyecekti ve sonra taa içinden gelen bir öpücükle bunu kanıtlayacaktı...Az önce Flore'un bardan çıkıp bahçeye gittiğini görmüştü.Barın köşesinden dönüyordu ki Flore'u gördü.Hafif bir rüzgar yüzünü yaladı.Kendine geldi.Tam adım atmak üzereydi ki Faler'un ''Hayır Vicro'' dediğini duydu.Whick tekrar köşeye sindi ve Vicro'yu gördü.Flore ağaca yaslanmıştı.Vicronun iki eli,Flore'un omuzlarının üstündeydi.Flore tam bir şeyler söylüyordu ki içerinden gelen müzik sesi onun sesini bastırdı.Vicro bir anda Flore'a doğru uzandı ve dudaklarını dudaklarına kenetledi.Flore bir an kasılıp onu itlese de sonra rahatladı ve karşılık vermeye başladı.Bunların hepsi Whick'in gözünün önünde olup bitiyordu.Whick sanki kasıklarına bir tekme yemiş gibi kasıldı ve iki büklüm oldu.Hayır,bunu görmeye dayanamazdı daha fazla.Bara girdi.Lolaronz'u buldu.Az önceki görüntüleri aklından çıkarmalıydı.Bunu nasıl yapacağını iyi biliyordu.Lolaronz'u kolundan tutarak dışarı çıkardı ve tam bardan çıktıkları anda dudaklarına yapıştı.Az önceki düşünceler aklından bir bir dökülüyordu.Sonrası herkesin anyalabileceği gibiydi.Hikayenin sonu buydu...

-2. Bölümün Sonu-

~Bebekler!!!Çooook uzun zamandır yazmamıştım ama geçen gün bi gazla 5 bölüm birden yazdım.Yorumlara bağlı olaraktan devam ettireceğim.Haftada 1-2 belki de 3 bölümle sizlerle olacağım.Eleştirilerinizi esirgemeyin.Hepinizi seviyorum ^^ ^^

Vaay, çok romantik be! Giderek karakterlerin geçmişi aydınlanıyor *-* Bu bölümü sevdim

İki blümüde şimdi okudum süper yazıyorsun canım diğer bölümlerini de koyyy ama merakte bırakma bizi

Ay tişikkir idirim Devam edeyim baaari ^^

et et yeni bölüm isteriz

-3. Bölüm-

-Flore-

Whick ve Lolaronz'un yanına gittiğinde Whick sanki kaçmak için bir delik arar gibi etrafına bakınıyordu.Bu Flore'un hoşuna gitmemişti.Gözlerini kısarak Whick'e baktı.O ise bakışlarını kaçırdı.Flore içten içe sinirlendi.''Flore,iyi misin?Neden ayakta duruyorsun?Otur bakalım.'' dedi Lolaronz.Oturdukları havluya baktı.Yer kalmamıştı.Lolaronz ise elini açabildiği kadar açmış ve kuma dayanmıştı.Başka çaresi yoktu.Kuma ve Whick'in yanına oturacaktı.Hızlı hareketlerle Whick'in yanına geçti.Dizleri değiyordu.Whick kendini Lolaronz'a doğru çekti.Lolaronz tekrar konuşmaya başladı ''Hey Flore,Aslında biraz konuşmak isterdim ama galiba Vicro sana bakınıyor.Söyleyecek önemli şeyleri var gibi.Yanına gitsen iyi edersin.''.Flore Lolaronz'un baktığı yere çevirdi başını.Vicro Küçük Kiman'ın ilerisinde etrafa bakınıyordu.''Teşekkür ederim'' dedi kısık bir sesle ve kalkıp Vicro'ya doğru yürümeye başladı.Vicro ona el salladı ve Küçük Liman'a gitti.Limanın ucuna vardıklarında Vicro ona dönüp konuşmaya başladı.''Flore,tan bir ay öncesini hatırlıyor musun?Seni sahilde öpmüştüm.Sen istememiştin ama...Ben seni çok seviyordum.Aşıktım sana.Ve hala da öyleyim Flore.Beni anlıyor musun?Seni seviyorum. dedi Vicro.Çok hızlı konuşuyordu.Göz gözeydiler.Flore hiç bir şey diyemiyordu.Vicro ona doğru uzandı ve dudaklarını dudaklarına kapadı.Flore bunu istemiyordu aslında.Hem de hiç.Ama bir anlığına...Sadece bir anlığına karşısındakinin,onu öpenin Whick olduğunu hayal etti.Ve kendini Whick'e bıraktığını.Elimi Vicro'nun saçlarına attı.Vicro'nun eli onun boynundaydı.Ve sonra karşısındakinin Whick olmadığını;Whick'in Lolaronz'la birlikte onları izlediğini farketti.Umrunda değildi.Hatta,bu ona iyi geliyordu.Eliyle Vicro'yu kendine çekti ve ona karşılık verdi...

-Lolaronz-

Vicro geç kalmıştı ama gelmişti işte.Hatta şuanda Küçük Liman'da Flore'la konuşuyordu.Whick de deniz kenarında telefonla konuşuyordu.Sırtı onlara dönüktü.Lolaronz tekrar Vicro'yla Flore'a döndüğünde öpüşüyorlardı.''Iyk'' diye geçirdi içinden.Tam şimdi Whick'in onlara bakması gerekiyordu planının tam olarak işlemesi için.Tam bunu içinden geçirirken Whick arkasını döndü ve Flore elini Vicro'nun saçlarına attı.Flore,Vicro'yu kendine çekti.Whick ve Lolaronz bütün bu olanları izliyordu.Tek farkle;Lolaronz eğleniyordu,Whick'in ise içi acıyordu.Whick telefonu denize düşürdü.Lolaronz içinden şöyle geçirdi.''Üzgünüm sevgilim!!Bütün bunlar senle ben için!!

-Whick-

Whick,Lolaronz'un ne halt yemeye çalıştığını anlamış değildi.Flore'yanına oturmuştu.Dizleri değiyordu.Whick,Flore'dan yayılan dalga dalga sıcaklığı hissedebiliyordu.Kendine hakim olamadı ve ondan uzaklaştı.Lolaronz bir şeyler geveledi.Flore uzağa baktı ve ''Teşekkür ederim'' dedi melodik bir sesle.O anda Whick'in telefonu çaldı.Arayan bir arkadaşıydı.Kalktı ve deniz kenarına gitti.Sırtını Vicro ve Flore'a çevirdi.Arkadaşına veda edince arkasını döndü.Bununla beraber Vicro Flore'un dudaklarına yapıştı.Whick hiç bir şey yapamıyor;olan biteni izliyor ve giderek küçülüyordu.Whick,Flore'un Vicro'ya karşılık verdiğini görünce kalp atışlarının hızlandığını hissetti.Damarlarında kıskançlık akıyordu.Vicro'nun yerinde olduğunu hayal etti.Flore'un ince boynunu okşadığını,dudaklarını dudaklarına kenetlediğini,elinin Flore'un incecik beline sarıldığını,onu kendine çektiğini,vücudunun bütün sıcaklığını kendi bedeninde hisettiğini...Tün bunları düşünürken telefonu denize düştü.Whick kendine 1 ay geç de olsa bir şeyi itiraf etti.Lolaronz umrunda değildi.Tek bildiği vardı.Flore'u istiyordu...

~Yeni bölüm tazecik geldi ^^ ^^ Okuyun bakalım.Sıkılırsanız söyleyin atraksyon ekleyim ^^ Bi de neler olmasını istediğinizi özet geçin Bakayım belki hoşuma kaçan bişi olur da değiştirrim ^^ Öpüldünüz!!''