Yakalanmaktan Kıl Payı

Akşam pegasus ahırına gidip Nkri'yle ilgilendikten sonra ilerde ki büyük tarlaların yolunu tutum ağabeyim bana orada şarap ve üzüm tanrısı Dionysos'un çilek ve üzümleri olduğunu ve oradan çilekle üzüm almanın yasak olduğunu söylemişti.Tarlaların içine girdiğimde hemen yanımdaki bağdan bir adet üzüm aldım ve ağzıma attım tadı mükemmeldi.Birazda çilek tadınca buranın iyi yanları olduğunuda gördüm bağların arasında bi yere oturdum çilek ve üzümleri yemeye başladım.Bunların tadı gerçekten güzeldi niye böyle bir şeyi melezlerden mahrum bırakıyorlardı ki.Bir süre sonra gerçekten etrafta ki çilek ve üzümlerin çoğunu yemiştim bu yüzden tarlanın içlerine doğru yol aldım tam bir yerde duracaktım ki ayak sesi duydum.Aklıma hemen kaçmak geldi ama biraz düşününce gölge olabileceğimi hatırladım ve gölge olup ayak seslerini takip ettim.Ayak seslerinin kime ait olduğunu görünce ağzım açık kaldı bu ağabeyim Zack'di.Kıkırdamadan duramadım ağabeyim sesimi duymuş olacak kihemen olduğum tarafa yöenltti bakışlarını.

Arch'a tarlalara girmenin yasak olduğunu söylemiştim ama ireceğini biliyodum. Sonuçta o bir Nyks çoçuğuydu ve bizler her zaman burnumuzun dikine gideriz. Arch kulübeye gelmeyince hemen onu aramak için tarlalara gittim. Eğer yakalanırsa gerçekte kötü olurdu. Daha önce bende Athena'ya yakalanmıştım ve bana inanın bu hiçde iç açıcı bir olay değil. Tarlaya girdiğimde ayak izlerini takip ettim. Arch fazla iz bırakmasada yılların getirdiği tecrübeyle nereye doğru gittiğini buldum. Gittiği yöne doğru ilerlerken bir kıkırdama duydum. Bakışlarımı o yöne çevirip rebellion'u çıkardım. Ve kıkırdayan gölgenin boğazına dayadım. ''Bak bak bak. Çaylak abisini gölge olarak alt edebileceğini sanıyor.'' dedim. Gölgeden ses çıkmadı. Sanırım sessiz olursa gideceğimi sanıyordu. Gölgeye gülümseyip ''Güçlü bir Nyks çoçuğu etraftaki aura'yı ayırt edebilir Arch.Beni kandıramazsın ama sana bir ders vermem gerekiyor sanırım.'' dedim ve duyularını elinden aldım. Şuanda ne görebiliyor,ne duyabiliyor,nede hissedebiliyordu. Karanlığın tam ortasındaydı. Arch gölgeden çıkıp yere düştü. Duyularını uzatmadan geri verdim .ünkü bu olay çok korkunçtu. En azından yaşayanlar öyle söylüyor. Arch kendine geldiğinde yüz ifadesini gördüm ve bir iki hafta kabus olarak bu göreceğini anladım. ''Bu neydi ya?'' diye sordu Arch. ''Bu benim özel gücüm. Ben 5 duyuyuda köreltebilirm'' dedim ve Arch'a kötü kötü bakmaya başladım.

Bir kaç saniyeliğine sanki ölmüştüm bağırmaya çalışıyorum ama bağıramıyordum belki bağrıyorum ama duymuyorum görmüyorum hissetmiyorum ve koku alamıyordum.Yaşadığım adair kanıtım yoktu sonra birden yere düştüm kendime gelemem biraz sürdü karşımda rebellion'unu elind etutmuş bana pis pis sırıtan abim vardı.ona ''Bu neydi ya?'diye sordum.Bana korkunç bir bakış atarak 'Bu benim özel gücüm. Ben 5 duyuyuda köreltebilirm''dedi.Vay be! Bu mükemmel bir özel güçtü acaba benim ki neydi?Ayağa kalkmam için elini uzattı tereddüt ettim ama sonunda elini tutup kalktım.üstümü başımı silkeledikten sonra bana "Seni küçük yaramaz" dercesine bakış attı ve "Burda ne yapıyordun bakalım?"dedi.Gayet sakin bir şekilde "Üzüm ve çilek yiyordum, ya sen?"dedim.Çenesini sıvazladıktan sonra "Kardeşimi arıyor olabilirmiyim?"dedi.Bende alaycı bir tavırla "Ne oldu birden içinde kardeş sevgisimi patlak verdi?"dedim.Bana öyle bir bakış attı ki anlamı kesinlikle "Ukalalık yapma yoksa alında oluşacak muşta izine karışmam"dı.Sonra ona bir üzüm uzattım aslında yüzüne atmayı planlıyordum ama kafamın olduğu yerden memnun olduğum için atmadım.İsteksizce üzümü aldı ve kulübenin yolunu tututuk.