Aranıyorum.

Son birkaç gün benim için çok yorucu geçmişti.Biraz nefes almak , dinlenmek istiyordum.Kulübemde otururken nasıl eğlenebilirim diye düşündüm.Bugün herhengi bir işim yoktu.Aklıma çok güzel bir fikir gelmişti.New York'a gidebilirdim.Hem babamı da görmüş olurdum.Ama sonra aklıma geçen New York'a gittiğimde yaşadıklarım geldi.Başıma çok kötü şeyler gelmişti.O olayları bir daha yaşamak istemiyordum.Ama o zaman telefonum yüzünden başım belaya girmişti.Bu sefer telefonumu yanıma almazsam sorun çıkmazdı heralde.Uzun süre düşündükten sonra gitmeye karar verdim.
Hızlıca odama gittim.Yatağımın altından sırt çantamı aldım ve içine birkaç giysi koydum.Bir su şişesi ve bir paket bisküviyi de ardından çantama yerleştirdim.Tabi hiç bir melezin yanından ayırmadığı kılıcımı da koymayı unutmadım.Çantamı hazırladıktan sonra dolabımı açtım ve elime gelen ilk şeyleri üstüme geçirdim.Giyindikten sonra sor ayakkabılarımı da ayağıma geçirdim ve sessizce kulübeden çıktım.Kamptan bu şekilde çıkmam imkansızdı.Birilerine yakalanabilirdim.Bu yüzden Marshmallow'un yanına gittim.New York'a yine onunla gidecektim.
Marshmallow'u ikna etmek zor olmadı.Onu ahırdan çıkardım .''Hazır mısın Marshmallow?'' diye sordum.Marshmallow biraz heycanlıydı ama onun da eğleneceğinden emindim.Daha fazla vakit kaybetmeden onun sırtına bindim ve uçmasını bekledim.Marsh havlandı ve New York'a doğru uçmaya başladı.
...
Kısa bir süre New York'taydık.Hava daha kararmamıştı.Evin önüne geldiğimizde çok heyecanlıydım.Koşarak kapıyı çaldım.Kimse kapıyı açmamıştı.Bir kere daha çaldım yine açan yoktu.Sonra aklıma geldi , bugün haftaiçiydi ve babam işte olmalıydı.Babam olmadığı için ne yapacağımı düşündüm.Sonra alışveriş merkezine gitmeye karar verdim.Avcı olsamda benim de biraz alışverişe ihtiyacım vardı.Marsh'ın yanına gittim ''Alıveriş merkezine gidelim.'' dedim.Marsh arabaların biraz yukarısından uçarak beni alışveriş merkezine götürdü.Buraya gelmeyeli çok uzun zaman olmuştu ve burayı özlemiştim.Hemen insanların arasına karıştım ve kapıdan içeriye girdim.Karşıma ilk kitap mağazası çıktı.Kitaplarımı her zaman burdan alırdım.Mağazaya girdim ve kitaplara bakmaya başladım.Yanımda yeterince para vardı.Ben de her zamanki gibi Agatha Christie'nin kitaplarını olduğu bölüme gittim.Okumadığım kitapların 5 tanesini aldım.Kasaya ilerledim.Parayı ödemeden önce kasanın yanında duran dergilere bakmaya başladım.Bir magazin dergisi ve bir de bilim dergisi aldım ve ödemeye gittim.Kasadaki kadın ''35 dolar.'' dedi.Cüzdanımı açtım ve içindeki paralara baktım.Bunların hepsi drahmiydi.Drahmilerin işe yarayıp yaramayacağını bilmediğim için çantamın küçük gözündeki dolarları çıkardım.Parayı ödedikten sonra mağazadan çıktım ve havanın kararmaya başladığını gördüm.Babam işten dönmüş olmalıydı bu yüzden daha fazla dolaşmadım ve eve dönmek için yola koyuldum.Marsh'ın beni beklediği köşeye yürümeye başladım.Biraz ilerledikten sonra bir çocuk yolumu kesti.''Paralarını çıkar!'' dedi.Ona aldırış etmeden yürümeye çalıştım ama izin vermedi.Cebinden küçük bir çakı çıkardı ve para vermem için zorladı.Çevrede kimse yoktu bende çantamdan kılıcımı çıkarmayı düşündüm.Onu oyalamak için ''Hiç param kalmadı,istersen bakabilirsin.'' diyerek çantamı açtım.İçinden kılıcımı çıkardım ve çocuğu uzaklaştırmaya çalıştım.Çocuk korktu ve ne yapacağını bilemedi.Tam o sırada yanımızdan bir kadın geçti ve beni gördü.Çığlık atmaya,polis çağırmaya başladı.Ben ne yapacağımı düşünürken polis sirenleri duyulmaya başlamıştı.Ben panikle Marsh'ın sırtına bindim ve uçmasını söyledim.Marsh hızla havalandıktan sonra''Bence artık kampa dönelim!'' dedim.Çünkü bütün New York'ta aranıyordum.