Sarılmanın ardından beraber göl kenarına oturduk. Crist nedenini anlamadığım bi şekilde kendini bana bırakıyordu. Belkide bana güveniyordu. Göğsüme yaslaanıp öylece boşluğa daldı gözleri. Bense fırsatı bulmuştum. Mis kokan saçlarıı parmaklarımın arasında kıcırıp geri düzeltiyorum. Ellerim saçları üzerinde, bir ütünün kumaş üzerinde kayması gibi sessiz ve narince dolaştı. Sonra bu büyüyü Crist'in kalkması bozdu. Gidip gölden avcuna su aldı. Sonra gelip hemen üzerime attı. Zaten başından beri ne yaptığını anlamaya çalışmıştım. Bana su atarak gülümsedi. Yüzü ayın ondördünden daha da parlaktı. Bende ayağa kalkıp gülümsemkte olan Crist'e yaklaştım. Elimi gülümseyerek beline bir yılan gibi doladım. Karşı koymadı. Saçını kokladım. Anlına küçük, küçükcük, mininminnacık bir öpücük kondurdum. sonra ayrıldık. partiden konuştuk. Ona "Seninle her yere gelirim."dedim. Bunun ardından da gideceğimiz yatılı okul konusu açtı. Şimdiden düşler kurmaya başlamıştı aynı şekilde bende. Ondan hiç ayrı kalmayacaktım beni asıl sevindiren buydu. Varlığını hep hissedecektim.