"Şimdi sana nasıl yayı tutacağını göstereceğim. Önce nasıl rahat ve sağlam duracağına karar ver. Hangi ayağına daha çok yükleniyorsan onu öne at. Göğsün dik dursun ve hedefe baksın. Ayaklarının ucuda atacağın hedefi göstermeli acil durumlar hariç. Önce yavaş yavaş kirişi çekmen ile başlıyoruz." Hepsini sırayla yapmaya çalıştım. Rahat ve sağlam dur, en çok yüklendiğin ayağı öne koy, göğsün dik ve hedefe bakacak, ayaklarının ucu hedef aldığın yeri gösterecek. Ohoo... Önce kirişi çekmekle başlıyormuşuz. Aman ne rahatladım ne rahatladım.
Kirişi çekmeyi denedim. Bir yandan da çaktırmadan Yondaime'in yüz ifadesine bakıyordum. Yüz ifadesinden aldığım kadarıyla iyi gidiyordu. Aferin bana. Böyle devam. Sonra Yondaime sırıttı ve bir ok çıkarıp bana verdi.
"Sağlam bir şekilde bir atış göster bana." dedi Yondaime. Ne yapmamı istediğini anlamıştım. Hadi bir ok at! demek istiyordu. Ben de onu mu kıracaktım yani?
Ok alıp yaya taktım ve yayı biraz gerdim. Ama bu az olmuş gibi geldi. Biraz daha geldim. Duruşumu da ayarlamaya çalıştım. Omuzlar ve göğüs dik, sağ ayağını öne at. Olmuştu galiba. Derin bir nefes alarak yayı bıraktım.