Uzun bir gecenin ardından odamda oturuyordu. Sıkıcı ve fazlasıyla sıcaktı biraz serinletecek bir şeylere ihtiyazcım olduğunu anladım. Bu yüzden kulubenin minibar doğru yorgu yorgun yürüdüm ve kapağı açtım.Minibarı açmamla birlikte içinde hiç bir şey kalmadığını farkettim. Ahh! Şu onur kardeşlerim tüm içeçek ve abur cuburları bitirmiş. Sinirlendim ve minibarın kapağını hızlı bir şekilde kapattım ve su içtim. Ama işe yaramadı şeker e ihtiyacım vardı. Bu yüzden kulubeden istemeye istemeye ayrıldım ve markete doğru yürümeye başladım. Markete vardığımda etrafta pek fazla kişi yoktu. İçeri girip buzdolabına doğru yöneldim. Beş-altı tane içeçek aldıktan sonra biraz da şeker aldım. Kasaya geldiğimde aldıklarımı koyup ''Ne kadar?'' diye sordum ve herkesin sevdiği o yeşil rengli kağıdı çıkardım, amerikan doları. Adam elimdeki bir tomar paraya bakıp, ''Sen git onla ciklet al. O para burada geçmez.'' dedi. Şaşırmıştım,amerikada değilmiyiz,burada neden amerikan doları geçmesinki? Sonra melez kampında olduğumu hatırladım ve burdaki hiçbirşeyin normal olmadığını düşündüm. Scarlet in bana verdiğialtın paraları çıkardım ve kasanın önüne attım ''Bu olurmu?'' dedim sinirli bir şekilde ve içeçeklerimi alıp oradan çıktım.