Uzun zamandır Rüya'yı ziyaret etmediğimi fark ettiğimde bolca küp şeker alıp kulübeden fırladım. Bana çok kızgın olmalıydı. Tamam, o bir insan değildi. Ama pegasusların da duyguları vardır, değil mi!?
Ahırlara girdiğimde direkt Rüya'nın bulunduğu bölüme yöneldim. Beni görünce sevinçle kişnedi. Daha doğrusu ben sevinçle olmasını umuyordum. Yanına gittiğimde "Merhaba kızım!" dedim gülümseyerek. "Uzun zaman oldu, değil mi?" dedim ve küp şekerleri vermeye başladım.
Bu sırada aklıma Rüya'yla daha iyi anlaşabilmek için Pegasus Binicilik sınıfı'na gitmek geldi. Onunla uçabiliyordum, ancak bu tamamen Rüya'nın üstün uçuş yeteneği sayesindeydi.
"Hadi kızım, bir uykucunun yardıma ihtiyacı var." dedim ve Rüya'yla birlikte dersliğe gittim.
Kapıdan girerken "Kimse var mı?" diye seslendim. Yeni bir ders alacak olmanın, özellikle de Rüya ile alacak olmanın, heyecanıyla gülümsüyordum.