Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kardeşle Kano Gölü Macerası

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
April Diana Lancaster
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
April Diana Lancaster


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 23/01/11

Kardeşle Kano Gölü Macerası Empty
MesajKonu: Kardeşle Kano Gölü Macerası   Kardeşle Kano Gölü Macerası Icon_minitimePaz Şub. 20, 2011 11:46 am

Kulübemdeki ilk günümün sabahına uyandım. Bu kulübeye dün akşamüstü adımımı atmıştım ve gerçekten daha girdiğim anda kendimi sıcak bir yuvadaki gibi güvende hissetmiştim. Kardeşlerim bana oldukça içten ve samimi davranmışlardı. Doğrusu pek bu kadar sıcak bir karşılama beklemiyordum. Ne de olsa beni ilk defa görüyorlardı. Ama bu onlar için pek de önemli değil gibiydi. Kardeşleri olmam yeterliydi. Yüzümde hafif bir gülümsemeyle yumuşacık, deniz kokulu yatağımdan kalktım ve yüzümü yıkamak için banyoya gittim. İçimden bir ses bugünün güzel geçeceğini söylüyordu. Banyodan çıktıktan sonra dolabıma gittim. Pijamalarımı çıkarıp yerine bir kot pantolon ile askılı, açık mavi bir bluz giydim. Saçlarımı özenle tarayıp birkaç tokayla süsledim. Aynada şöyle bir kendimi süzdüm. Sanırım yeterince iyi görünüyordum. Odamdan çıktıktan sonra mutfağa yöneldim. Diğer kardeşlerim çoktan kalkmış, kahvaltıyı hazırlamışlardı bile. Cornelia benim geldiğimi görünce "Günaydın April!" dedi gülümseyerek. Ben de onun gülümsemesine karşılık vererek "Günaydın." dedim ve kahvaltı masasına oturdum. Sabahları fazla iştahım olmazdı, şimdi de yoktu. Bu nedenle tabağıma yalnızca bir parça peynir ve biraz da zeytin alarak ekmekle beraber yemeye başladım. Bu sırada Rose, bardaklara meyve sularını dolduruyordu.

Yeni kardeşlerimle kahvaltı etmenin keyfi bir başkaydı. Evet, belki konuşmalarına pek fazla katılamıyordum ama sadece aralarında olmak ve onları izlemek bile bana ayrı bir haz veriyordu. Sonunda kahvaltımızı bitirdikten sonra hep beraber sofrayı toplamaya başladık. Tam bulaşıkları yıkamaya girişiyordum ki Rose beni kenara iterek "Sen otur April. Bugünlük bulaşıkları ben yıkarım. Ama merak etme sana da sıra gelecek. Neyse, bu kıyağımı unutma bak!" dedi ve göz kırptı. Ben de ona minnetle bakıp teşekkür ettikten sonra salona geçtim. Kardeşim Stephan ceketini giymekle meşguldü. "Millet, ben Kano Gölü'ne gidiyorum. Benimle gelecek olan var mı?" diye sordu. Kano Gölü... Aslında güzel bir fikir olabilirdi. Hem biraz eğlenmek hem de kampı daha yakından tanımak adına. Bu düşünceler içinde coşkuyla "Ben!" diye bağırdım. Sonra biraz fazla tepki gösterdiğimi anlayarak "Yani ben gelebilirim. Senin için sorun olmayacaksa tabii." dedim. Stephan "Ne sorunu olacak April? Aksine iyi olur. Hem biraz eğlenmiş oluruz." dedi. Ben de sevinçle kafamı salladım ve "Tamam öyleyse, hemen ceketimi alıp geliyorum." diyerek odama koştum. Şimdiden hissedebiliyordum, bugün gerçekten de güzel bir gün olacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph M. Masen
Persephone'nin Çocuğu
Persephone'nin Çocuğu
Joseph M. Masen


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 16/12/10

Kardeşle Kano Gölü Macerası Empty
MesajKonu: Geri: Kardeşle Kano Gölü Macerası   Kardeşle Kano Gölü Macerası Icon_minitimeSalı Şub. 22, 2011 6:48 am

Kano Gölü... Kampa gelişinden beri ilgisini çeken ama bir türlü gidemediği göldü. Suyu çok severdi. Bir numaralı kanıtı da Denizlerin Tanrısı Poseidon'un çocuğu olmasıydı. Eski yaşantısında da gününün çoğunu yüzerek geçirirdi. Kampa geldiğinden beri suyu görememişti neredeyse. Sürekli aksilikler çıkmıştı. Maceralar yüzünden. Melez olmak, hayatına heyecan katmıştı ama kendine ayırabilecek fazla bir zamanı olmuyordu. Şimdi ise küçük bir gezi, oldukça güzel olurdu. Hemde kardeşiyle! Kampa daha yeni gelmişti kardeşi. En yeni kardeşleri sayılırdı. Buna rağmen onunla çok kolay anlaşmıştı. Teklifini kabul etmesi de onu sevindirmişti; kano gölüne gidecekse kardeşiyle gitmeyi tercih ederdi. O hazırdı. Yani fazla bir şeye gerek yoktu. Hançeri ve tükenmez kalemi yanındaydı. Nedense onları hiç yanından ayırmazdı. Nereye giderse gitsin, hep yanında taşırdı. Genellikle bu alışveriş merkezlerine girerken hep ona bela olmuştu. Ama fazla önemsemiyordu. Kardeşinin gelmesini bekliyordu. Ortalığa sessizlik hakimdi. Bunu istediğinden de emin değildi. Homurdanarak kulübenin kapısına doğru yürüdü ve dışarıya çıktı. Sıradan bir gündü. Bunun anlamı da sıradan şeyler yapmalıydılar. Evet, sıradan bir gölde sıradan bir kanoyla yüzmek gibi! Belki de sussa iyi olacaktı. Stephan, gözlerini tekrar kapıya dikti. April'ın gelmesini beklemek, tahmin ettiğinden de fazla sıkıcıydı. Bir süre sonra kapı açıldı. Stephan, karşısında ki kişiye gülümsedi ve ilerlemeye başladılar. Konuşacak pek şeyleri yok gibiydi. Aklına bazı soru geliyordu ama bunları da sonraya saklıyordu. April, kampa yeni geldiği için büyük ihtimalle kano gölünün yerini bilmiyordu. Bütün iş Stephan'a düşmüştü. Eh, o da kampta yeni sayılırdı. Derin bir nefes alarak durdu. Sonunda gelmişlerdi.

Manzarası gerçekten harikaydı. Suya baktıkça gülümsüyordu fark etmeden; saçma bir durum olabilirdi ama orada daha mutlu olduğunu biliyordu. Normal bir Poseidon çocuğu hisleriydi işte. Stephan, bugünün güzel geçeceğini biliyordu. Yani bir aksiliğin çıkacağını düşünmüyordu. Kardeşinin önüne geçerek konuşmaya başladı. "Şimdi bir kano seç bakalım." dedi gülümseyerek. Bu sırada da kendisi seçiyordu. Bir tanesinin ipini çözdü ve üstüne bindi. Kürekler. Korkulu rüyası. Eh, yine de bunlara katlanacaktı. Arkasını dönüp kardeşine baktı. Yanında ki kanoya binmişti kardeşi. Stephan, yanında duran kürekleri kavradı. İlerlemeye başlamıştı. Onlardan başka melez yoktu etrafta. Bunun iyi mi kötü mü bir durum olduğunu bilemiyordu. Düşüncelere dalmayacaktı bu sefer. Homurdanarak April'e döndü. Nereden başlaması gerektiğini bilmiyordu ama konuşları gereken bir sürü konu vardı. Bir süre sonra April, -Stephan'ı kurtaracak bir şekilde- konuşmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.percyjacksonrpg.forume.biz/
April Diana Lancaster
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
April Diana Lancaster


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 23/01/11

Kardeşle Kano Gölü Macerası Empty
MesajKonu: Geri: Kardeşle Kano Gölü Macerası   Kardeşle Kano Gölü Macerası Icon_minitimeCuma Şub. 25, 2011 1:31 pm

"Bu kamp hep böyle midir?" diye sordum abim Stephan'a. Bana kafası karışmış bir şekilde bakınca düşüncelerimi okuyamadığı geldi aklıma. Kanolara binerken öyle derin düşüncelere dalmıştım ki bir an düşündüğüm şeyleri gerçekten dile getirdiğimi sanmıştım. Daha fazla beklemeden hemen açıklamaya giriştim. "Demek istediğim, siz kardeşlerim beni hiç tanımadığınız halde bana kucak açtınız ve kulübemizi benim için bir yuvadan farksız kıldınız. Bu arada bunun için size minnettar olduğumu söylemeliyim. Ayrıca yalnızca o da değil. Kamptaki melezlerin hepsi olabildiğine yardımsever, sıcakkanlı ve cana yakın. Kendimi burada o kadar huzurlu hissediyorum ki..." Sanırım biraz gevezelik etmiştim ama duygularımı birine aktarmak iyi hissettirmişti. Abim "Seni, burası hakkındaki duygu ve düşüncelerini çok iyi anlıyorum, ben de kendimi burada oldukça huzurlu ve mutlu hissediyorum." dedi ve gülerek "Tabii karşıma bir canavar çıkmadığı sürece." diye ekledi. Ben de gülerek ona katıldım. Henüz hiç canavarlarla karşılaşmamıştım ama melezlerin üstünde iyi bir etki bırakmadıklarını tahmin etmek zor değildi. Adı üstündeydi zaten: Canavar. Bu sözcüğü düşününce hafifçe ürperdim. Stephan o sırada kürek çekip gölün etrafını gözlemekle meşgul olduğu için bunu fark etmemişti. Böylesi daha iyiydi, benim bir korkak olduğumu düşünmesini istemezdim.

Bir süre gölde sessizce kanolarımızla ilerledik. Stephan'ın konuşacak bir konu bulmakta zorlandığını görebiliyordum. Eh, benim durumum da pek farklı sayılmazdı aslında. Etrafı koca bir sessizliğin kaplamasından hoşlanmıyordum. Pek hareketli biri sayılmazdım ama çevremde hareket olması hoşuma giderdi. Bir kez daha küreklerime asılırken kanoların suyun üzerinde oluşturduğu dalgalanmayı işaret ederek "Ne güzel değil mi?" diye sordum. Suyu izlemeye küçüklükten beri bayılırdım. Babamın Tanrı Poseidon olduğunu düşünürsek bunun genetik olduğunu söyleyebilirdik. Abim gülümseyerek başını salladı ve "Öyle." dedi. Bir süre sonra ben suya eğilmiş, parmaklarımla suya hayali şekiller çizerken abimin neşeli sesini duydum. "Küçük bir kano yarışı yapmaya ne dersin April?" Aslında bu teklif gözümü korkutmuştu; nasıl olsa buralarda yeniydim, pek bir şey bilmiyordum. Üstelik yarışlarda da şansımın yaver gittiği pek söylenemezdi. Çoğunlukla kendimi rezil edecek bir kazaya neden olurdum. Yine böyle bir olay yaşama riskim olsa da abimin teklifini kabul etmeye karar verdim. Sesimi olabildiğince neşeli tutmaya özen göstererek "Neden olmasın?" diye sordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kardeşle Kano Gölü Macerası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yeni kardeşle kano gölü
» Kano Gölü'nde
» Kano Gölü~
» Romantik Kano Gölü
» Kardeşimle Kano Gölü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kano Gölü-
Buraya geçin: