Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Sevgililer Günü Partisi | |
|
+2Hermia Aigian Cocteau Athena 6 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Sevgililer Günü Partisi Paz Şub. 13, 2011 11:10 am | |
| Parti organizatörleri Aleda ve Cristina çok çalışıp, 14 Şubat'ı en uygun şekilde karşılayabilmek için ellerinden geleni yapmışlardı. Bu da bana göre Büyük Ev'in modern bir Afrodit tapınağına dönüşmesine neden olmuştu. Dışarıdan dekoru gören her melez keyifle gülümsüyor, bu da benim gözlerimi devirmeme yol açıyordu. Sırf Gaia'nın uyanış haberini atlatabilsinler diye böyle saçma bir parti düzenlemelerine izin verdiğim için sevinçten havalara uçan melezleri buharlaştırmamak için kendimi zor tutuyordum. İşin kötüsü, partiye benim çocuklarım da sevgilileriyle katılacaklardı! Afrodit'ten bugün erkenden kampa gelmesini ve bu saçmalıklarla ilgilenmesini istemiştim fakat geleceğini söylediği halde 'Ares ile önemli bir işi çıktığı için' beni satmıştı. Yarın bir gün birine akıl danışması gerektiğinde Bilgelik Tanrıçası'nı ortalıkta bulamamak onun için yeterli bir ceza olacaktı. Sıkıntıyla yaptıkları işleri seyrettiğim melezlere "Daha ne kadar kaldı?" diye sordum. Sadece birkaç dakika kaldığına dair birtakım sözler mırıldanıp kalp şeklindeki balonları tavana asma işlerine geri döndüler. Ah, Dionysos sevimli kaplanının başına iliştirilmiş pembe şalı görse kahrından ölümlü olurdu. Melezleri en azından Kheiron'un ofisi ve tavanarasından uzak durmaları için sıkıca tembihlemiştim. Bir at adamla odasındaki kalp şeklinde yastıklar yüzünden tartışmak istemiyordum. Partinin bana göre en saçma yanı, gece yarısı saat tam 12'yi vurduğunda başlayacak olmasıydı. Ah, yapmayın, 14 Şubat'ın bir saniyesini bile kaçırmak istemeyen sevgi pıtırcıklarıyla dolu bir kampta mahsur kalmıştım. Tanrıça olduğum için şanslıydım çünkü eğer sıradan bir ölümlü olsaydım şimdiye kırmızı ve cicili bicili kokteyl masalarından birinin üzerine kesin kusmuştum. Aradan birkaç dakika daha geçti ve saatin 00:00 olmasına 10 dakika kala, tüm hazırlıklar bitti. Cristina'nın saatlerce dil dökmesi üzerine kapının önüne bir kırmızı halı sermelerini kabul ettim. Önceden görevlendirilmiş olan küçük bir melez, birlikte gelen her çiftin o halının üzerinde fotoğrafını çekecekti ve sonra bu resimlerden bir albüm oluşturulacaktı. Albümü elimize alamadan bazı çiftlerin ayrılacağını biliyordum ama yine de yarın bir gün ölürlerse yakınlarına hoş bir hatıra bırakmış olurlar diye, bu teklifi de kabul etmiştim. Anlaşılacağı üzere, bugün egom kelimenin tam anlamıyla yerlerde sürünüyordu. İsmi Louie (!) olan minik bir melez aceleyle içeri girip bize birkaç çiftin kulübelerden bu tarafa doğru yürümeye başlamış olduğunu söyledi. Fotoğrafçı çocuğa yerine geçmesini işaret edip formalite icabı parti organizatörlerini bu başarılı dekor için tebrik ettikten sonra, içeride romantik bir müziğin çalmaya başlamasını sağladım. İçeridekilere dönerek, "Bu da benden size bir kıyak. İçeride bir kişi istediği şarkıyı aklından geçirirse, etrafında o şarkı çalmaya başlayacak. İki kişi aynı anda birer şarkı isterlerse, aralarından en kalpten isteyenin şarkısı kulaklarınızı çınlatacak." dedim. Bu ilahi özellik partiye güzel bir renk katacak gibiydi. Melezlere el sallayarak oradan ayrıldım. Belki gecenin ilerleyen saatlerinde veya gün içinde partiye tekrar uğrayabilirdim ama şimdilik bu kadar aşk böceği bana yetmişti.
~~~ Evet, önemli notlar *Müzikle ilgili söylediklerime göre yazın postlarınızı *Dekor kırmızı ve pembe tonlar üzerine kurulu *İçeride kırmızı tüllü örtülere sahip birçok kokteyl masası var *İçeri girmeden önce kırmızı halıda fotoğraf çektiriyorsunuz
~~~ *Partiye tek başınıza da katılabilirsiniz, bu parti sevgililerin eğlenmesinin yanı sıra, kendine bir sevgili bulmak isteyenler için de düzenlenmiştir.
~~~
Gelelim renkli kısma. Çekiliş yapılacak!!! Partiye üç gün içinde yazan tüm çiftler (yani iki sevgilinin de yazmış olması gerekiyor) listeye alınacak ve aralarından kazanan çiftin iki üyesine de, normalde drahmi karşılığı satın alınan ödüllerden hediye edeceğiz! Ödüllerinizi kendiniz seçebileceksiniz! Çekiliş sonuçları parti başlığında, 3. günün sonunda açıklanacak.
~~~
Tüm çiftlerin ve kalbi aşk için atan herkesin sevgililer gününü kutlarım! (Hey, bu son sözü Athena olarak söylemedim. ) | |
| | | Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Sevgililer Günü Partisi Ptsi Şub. 14, 2011 4:35 am | |
| Sabah kalktığımda masamın üzerinde duran küçük topun üzerine bastım kağıt bir 'çık' sessi çıkarıp 13 olu verdi. 13 Şubat! akşam sevgililer günü(12'den sonra)... Aslında şahsen baba tarafından gelen akışkan kanım ''Eee? ne yapıyım?'' dese de annemin akışkan kanı ise içimi gıdıklıyordu. Hem kampta bugün partide vardı. Kılıç alıştırmaları yerine bu aşk partisine Athena'nın nasıl izin verdiği karmaşıktı ama sonuçta vermişti. New york'a gidip Will için bir hediye seçtim. Sonra geri döndüğümde partiye 3 saat vardı. Bende kulübede Tv izleme keyfine varıyordum ki geç kaldığımı fark edip hemen duşa girdim. Çıktıktan sonrada doğru çatıya... Dolabımı açtım, genelde parti kıyafetleri olmazdı ama son eve uğradığımdan bu yana aldığım bir kaç elbiseyi yatağım yaydım. ''Hmm şimdi bu olmaz sanırım''dedim ve düzenli bir biçimde o elbiseyi yerine yerleştirdim. Bir kaç defa daha dolaba gidip gelmelerim sonucunda kırmızı bir elbiseyi giymeye karar verdim. Elbiseyi giyip altına spor ayakkabının uymayacağını fark edince tozlanmış ayakkabı kutusunu açtım. Bir iki dakika sonra hazırdım. Saçlarımı taradım ve biraz şekil verdim sonra hafif bir makyaj ve bir kolye takıp paldır küldür aşağı indim. Ben geç kaldım sanıyordum ama herkes öyle yatıyordu kulübede kapı çaldı. Gidip açtım. Will gayet şık karşımdaydı. Bir dakika diyip küçük bir el çantasını yukarıdan kapıp geri aşağı indim. Koluna girdim ve büyük eve doğru yürümeye başladık. Büyük evin önünde kırmızı bir halı vardı ve evin hali çok şık olsa da Kheiron'un bu işe ne diyeceğini çok merak ediyordum. Kapıda duran küçük çaylak melez beni görünce fotoğraf makinesini düşürdü. Sanırım kafasını klozette falan sokmuştum. Ama sonra ''Gülümseyin!'' deyince fotoğraf çekilmemizin şart olduğunu anladım. Fotoğrafımızı çekildikten sonra içeri girdik. Çok amaçlı salon öyle afroditi yansıtan bir havası vardı ki. Tüylü bir koktely masasına geçip diğer melezleri beklemeye başladık. - kıyafetim::
| |
| | | Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Sevgililer Günü Partisi Ptsi Şub. 14, 2011 7:37 am | |
| Bugün gidip teyzemi ziyaret etmeye karar vermiştim, onu uzun süredir görmüyordum. Tam hazırlanıp çıkacaktım ki birkaç melezin koşuşturmacasını gördüm. Ellerinde kalp şekilli balonlar vardı. Kafam karışmıştı, melez kampı aniden sevgi dolu bir yer mi olmuştu? Ares çocukları varken biraz zor gibiydi bu. Cebimden minik takvimimi çıkardım. ''14 Şubat 2011'' yazıyordu üzerinde. 14 Şubat'ta önemli bir şey vardı ama... Neydi o şey? ''Sevgililer günü!'' diye bir ses geldi arkamdan. Bana gülümseyen Maya vardı orada. ''Ah, merhaba Maya. Bugün mü? Sevgililer günü?'' Kıkırdadım. Böyle şeylerle hiç ilgilenmezdim. Hele de ben bir Artemis avcısıydım. Maya hafifçe gülümseyerek koluma girdi. ''Sen de sevgililer gününü sevgilisiz geçirenlerdensin değil mi? Bana dost çıktı!'' Gözlerimden kara bulutlar geçti bir an. Ama sonra yine şen şakrak haline döndü. ''Sen geliyor musun? Herhalde bir parti vardır Büyük Ev'de.'' Maya başını salladı. ''Kalsın, ben kulübeye gidip biraz ağlayacağım.'' Ona garip bir şekilde bakınca ''Şaka yaptım canım!'' diye düzeltti. Sonra kolumdan ayrıldı ve hafifçe el salladı. Ona gülümsedim. Sevgiler gününü sevgilisiz geçirmesi beni çok üzüyordu. Önemli olan sevgili değildi gerçi, ama o çok kırılgan ve narin bir çiçek gibiydi, acı çektiğini hemen anlamıştım. Hafifçe dudağımı büktüm. Ama içimden partiye gitmek geliyordu. Hayatımda her zaman sevgiliz bir sevgililer günü partisine gitmek istemiştim. Bu çok eğlenceli olacaktı. Gülümsemem yüzüme yayıldı ve hızla Büyük Ev'e doğru yürümeye başladım. Süslü elbiselere kimin ihtiyacı vardı? Etkilemeye ihtiyacım olan biri olmadığına göre, normal giysilerimle gidebilirdim. Sat buna çok kızacaktı ama şu an umrumda değildi. İçeri girmeden önce kırmızı halıyı seçebildim. Tekrar gülümsedim. Banal ama çok hoş bir şeydi bu. İçeri girmeden birisin beni engelledi. Eğer normalde olsa onu çoktan kızartmıştım ama şimdi sakindim. ''Afedersin. Fotograf çekiliyor.'' Bu da hoşuma gitmişti. Çok iyi düşüncelerdi. Elimle barış işareti yapıp gülümseyebildiğim kadar gülümsedim. Patlayan flaştan sonra gözüm bir şeye takıldı. ''Hey! Atıştırmalıklar da var!'' deyip bir kokteyl masasına doğru koştum. - Spoiler:
Giysimi unutmayalım
| |
| | | Nicholas M. Monmouth Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 76 Kayıt tarihi : 14/02/11
| Konu: Geri: Sevgililer Günü Partisi Çarş. Şub. 16, 2011 4:17 am | |
| O gün, kamptaki ilk günümdü. Ve ilk günümde kalbimi bir Demeter kızına kaptırmıştım bile. Bavulumu atar atmaz, ablamların yardımıyla beraber kampı keşfe çıkmaya hazırlanıyordum ki melez danışmanı Maya Marie Collins, beni kulübemin kapısında karşılamıştı. Tatlı gülüşü, saçlarını arkaya atışı, gülümsemesi; her şeyiyle o bir melekti. Ve ilk günümde, kendime sevgili de edinmiştim. Yalnız olmaktan rahatsızlık duyan bu Demeter kızını hayata tekrar bağlamayı bir görev olarak görmüştüm kendimde. Ve bugün de, Sevgililer Günü Partisi yapılacaktı Büyük Ev'de. Öğrendiğime göre Büyük Ev'de Kheiron vardı, ayrıca önemli toplantılar burada yapılıyordu ve sadece kulübe liderleri gelebiliyordu, tabi partiler dışında. Bugün de o istisna günlerden biriydi. Maya'ma yakışıklı görünmem gerekiyordu ki başkaları musallat olmasın sevgimize. Tabi ki kızlar gibi uzun süre aynanın karşısında durmayacaktım ama canım cicim günlerimizdeydik biz, bu yüzden Maya'mla beraber partiye katılmam gerekiyordu. Üzerime bir gömlek, ceket ve altıma da bir kot pantolon geçirdikten sonra Cole'un tezgahından parfümü alarak sıkmaya başladım. Sanırım artık, Maya'mı evden almak için hazırdım.
Demeter Kulübesi'nin önüne geldiğimde kıkırdayan bir kız kapıyı açtı. "Maya, seninki gelmiş." dedikten sonra içeri kaçtı. Ardından da Maya, gördüğüm en güzel kız olarak karşıma geçti. Ağzımdaki kelimeleri toparlayamadım. "Harikasın." diyebildim sadece. Ardından koluna girdim ve beraber Büyük Ev'e doğru ilerledik. Büyük Ev'i dışarıdan gördüğümde partideki tek erkek olacağıma bahse girebilirdim. Kırmızılar, pembeler... Kızlar içindi bunlar. Ama bugün sevgililer günüydü, bu yüzden bunlara katlanmak zorundaydım. Beraber kırmızı halının üzerinde yürürken minik bir çocuk yanımıza koşarak geldi. "Bir fotoğraf çekebilir miyim?" dedikten sonra kafamla onayladım ve Maya'ma sarıldım. Beraber fotoğraf çekildekten sonra partiye doğru ilerlemeye başladık.
| |
| | | Claire Angel Deeply Afrodit'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3332 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Sevgililer Günü Partisi Çarş. Şub. 16, 2011 10:57 am | |
| Sabah Pers beni güzel bir kahvaltı yaptırmaya götürmüştü. Bugün sevgililer günüydü. Günümün çok güzel geçeceğinden emindim. Büyük evde parti de vardı. Pers'le birlikte oraya gidecektik. Kahvaltıdan sonra kulübelerimize hazırlanmak için dağıldık. Kulübeme geldiğimde hemen hazırlanmaya başladım. Bugün çok özel bir gündü bu yüzdende çok güzel olmalıydım. Siyah bir elbise giydikten sonra makyajımı yapmaya başladım. Parlatıcı bir ruj sürdükten sonra saçlarımı yapmaya başladım. Saçımı açık bırakmaya karar verdim. Tam saçımı yapmayı bitirmişken kapı çaldı. Bu Pers olmalıydı. Kapıyı koşarak açtım. Tahminim doğruydu Pers gelmişti. Çok şık olmuştu. " Çok şık olmuşsun. " " Eh işte sana yakışmaya çalışıyoruz " birlikte güldükkten sonra " Bekle çantamı alıp geliyorum. " dedim. Odama gittiğimde ayakkabılarıma baktım. Elbisemin altına şöyle güzel bir ayakkabı seçmeliydim. Biraz baktıktan sonra aradığımı buldum. Siyah, yüksek topuklu bir ayakkabıyı giydim. Siyah bir çantamıda alınca Pers'in yanına gittim. Pers " Çok güzel olmuşsunnn. " dedi. Gülümseyerek cevap verdikten sonra kulübeden çıktık ve büyük eve doğru yürümeye başladık. Büyük eve geldiğimizde bir melez fotoğraf çekmek için fotoğraf makinesini bize doğru çevirdi. Pers'le birlikte gülümseyerek poz verdik ve içeri girdik. Salon kırmızı ve pembe renkleri ağırlıklı olarak süslenmişti. Bu renklerde salona muhteşem bir hava katmıştı. Salonu çok beğenmiştim. Crist'le Aleda süper bir iş çıkarmışlardı. Pers'le birlikte kırmızı tüylü bir masaya geçip gelen diğer melezleri beklemeye başladık.elbisem; - Spoiler:
En son Claire Angel Deeply tarafından Perş. Şub. 17, 2011 4:50 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Geri: Sevgililer Günü Partisi Çarş. Şub. 16, 2011 6:42 pm | |
| Bugün sevgililer günüydü, bir sürü planım vardı. Hepsi tıkı, tıkır işliyordu. Sabah kahvaltısı, plajda geziler vs vs. Bunların hepsi çok güzel olmuştu özellikle de şimdi gideceğimiz Sevgililer Günü Partisi günün bombası olacaktı büyük ihtimal. Claire ile kulübelerimize dağılıp hazırlanmaya başladık. Onun çok şık olcağından emindim bu yüzden de yeni aldığım kıyafetleri giyecektim. Altıma yeni kot pantolonumu giydim, üzerime beyaz bir gömlek giydikten sonra en son olarak üzerime bir ceket geçirdim. Şimdi hazırdım, aynada kendime baktım. Saçım biraz dağınık gibiydi, onu belle bir süre şekillendirdikten sonra Claire'ı almaya Afrodit Kulübesine gittim. Afrodit Kulübesine vardığımda kapıyı Claire açmıştı. Mükemmel görünüyordu, üzerindeki siyah elbise ona çok yakışmıştı. Hani Claire'ı tanımasam direk olarak Afrodit ile çıktığımı düşünebilirdim. Belli bir süre konuştuktan sonra Büyük Eve doğru yürümeye başladık. Kapıdaki bir çocuk fotoğrafımızı çekti, ardından içeri girdik. Burası pembe ve kırmızı renkler ile süslüydü. Masalarda bile kırmızı tyüyler vardı. Claire ile masanın yanında diğerlerini beklerken kulağıma çok güzel bir müzik geldi. Bu çok yavaş ve romantik bir şarkıydı. Claire'a döndüm ve "Şarkı çok güzel değil mi?" "Evet, gerçekten de çok güzel bir şarkı" "Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?" diye sordum önünde hafifçe eğilip elimi ona uzattıktan sonra. Claire mutlu bir tavırla sorumu olumlu bir şekilde yanıtladı. Birlikte el ele tutuşarak salonun ortasına doğru yürüdük. Ardından birbirimize döndük ve dans etmeye başladık. Bir elimle onu belinden tutuyordum diğer elimle de el ele tutuşuyorduk. Bu şarkı uzun sürerdi umarım, böyle dans etmek çok güzeldi. Normalde dans etme becerisi olmayan ben bugün çok güzel dans ediyordum, kesinlikle bu işte bir Tanrı veya Tanrıçanın işi vardı. Düşüncelerimi umursamayarak dansın tadını çıkarmaya başladım. Gözlerim Claire'ın gözlerine takılmış gibiydi adeta. Bakışlarımı gözlerinden alamıyordum, bu şekilde dans etmeye devam ettik. - Spoiler:
| |
| | | | Sevgililer Günü Partisi | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|