Güzel geçirdiğim bir sabahtan sonra bugünü daha da güzelleştirmek için okçuluk alanının yolunu tuttum. Uzun zamandır buraya uğrayıp çalışma yapmıyordum. Tamam, sadece iki gün oldu ama bu benim için çok uzun bir süre. Sonuçta ben bir okçuum ve ok atmaktan büyük bir zevk alıyorum. Kapta en çok sevdiğim yer okçuluk alanıydı. Burada kendimi çok huzurlu ve mutlu hissediyordum. Yolda yürürken birkaç akadaşımla karşılaştım ve ayaküstü sohbet ettik. Sonra da çok geçmeden okçuluk alanına vardım. Zaten içeri girir girmez kolyeme bastım ve yay-ok takımımı elime aldım ve hedef tahtasının karşısına geçtim. Birkaç atış yaptıktan sonra yanıma birkaç melez geldi. Onlardan aldığım hırsla hedef tahtasının bayağı uzağına gittim ve oradan birbiri ardına oklar fırlatmaya başladım. Ancak hedefin tam ortasını az bir farkla kaçırmıştım. Bu sırada bir kızın sesini duydum ve ona dönerek ''Efendim?'' dedim. Bu kız güzel bir kızdı ve daha önce gördüğümü zannetmiyordum. Görsem mutlaka tanırdım. Demekli yeni gelmişti. Bana ''Çok yakındı dedim.Gerçekten çok iyi bir atıcısın. Dur tahmin edeyim Avcı mısın?'' dedi. Gülümseyerek "Hayır, Apollon kızıyım. Sen kimin kızısın?" dedim. O da aynı gülümseyişle "Athena'nın kızıyım." dedi.