Melez kampı'ndan içeri girdiğimde ağzım açık kaldı.Çünkü herkezin elinde kılıçlar, oklar, yaylar.Yani svaş esnasında yanınnızda bulunması gereken her şey vardı.Ayrıca kendimi yarı tanrı,melez olarak düşündüğümde(ki öyleyim)bir garip ouyordum.İlk önce bunları görünce kendime gelemedim.Çünkü hiperaktivitim,DEHB'yim.Daha sayıyım mı?Ama sonra zamanla alıştım.Çünkü matematik öretmenim Bay Fredi(kendilerine satir deniyormuş)bunların birer savaş hazinesi olduğunu anlattı.Ve şu soruyu sordum:
Ben hangi tanrının yada tanrıçanın çocuğuyum?O daBunu kamp ateşinin etrafında görücez.Ama şimdilik Hermes kulübesinde,11 numaralı kalacaksın.Ve şimdi dinlen.dedi.Ve Hermes kulübesine gittim.Yunan Mitolojisinden hatırladığım kadarıyla Hermes tanrıların habercisivehırsızlar tanrısıidi.Bu yüzden çok dikkatli olmalıydım.Hiç bir şeyimi çaldırmaya niyetim yoktu.Sonunda kulübeye girdim. ve birden herkez bana bakmaya başladı.İlk atağıda ben yaptım.Merhaba.Ben geçici kardşiniz Anny MOYSREdedim.Sonra yanıma birisi geldive dediki:
Merhaba Anny.Ben kulübenin baş danışmanı Sara ŞATİ.Aramıza hoş geldin.dedi ve herkesi teker teker tanıştırdı.Yatağımı gösterdiğinde hemen yattım.Akşam olduğunda yemek yemeğe gittik.Sonra da kamp ateşi etrafında toplandık.Biz ateşin etrafında şarkılar söylerken, kampın baş danışmanı Kahiron geldi ve beni bütün melezlere tanıttı.Sonra da şöyle dedi:
Bu gün buraya yeni gelen arkadaşınız bir tanrı ya da tanırca tarafından seçileçek.dedi ve herkes nefesini tutu ve heyecanla beklediler.Birden başımın üstünde bir işaret belirdi.Bu işaret birbirini takip eden 3 yeşil ok idi.Ardından Kahiron söze girdi ve şöyle dedi:
Aramıza hoş geldin POSEİDON kızı