Son kalan gorgonunda icabına baktıktan sonra içim rahat bir şekilde babamın sarayına yöneldim. Rahatlamıştım sanki.
Babamın sarayında benimle oynamak için gelen 5 cehennem tazısını yollamak zorunda kalmıştım, üzülmüşlerdi ama en kısa sürede onlarla oynamaya geleceğime yemin ettim ve taht salonuna girdim. Babam ve Persephone bir şey üzerine düşünüyor gibi sessiz sedasız ayrı köşelerde oturuyolardı. Beni görünce ikiside aynı anda ayaklandılar ve:
"Stella!" dediler. Bu işte bir tuhaflık vardı.
"Selam baba, selam Persephone. Sanki beni bekliyormuşsunuz izlenimine kapıldım bir an" dedim gülerek. Ama ikisi de gülmediği için gerçekten beni beklediklerini anladım.
"Stella, birazcık oturmaz mısın?" dedi babam. Gidip yanına oturdum, Persephone'de koltuktan kalkıp yanımıza çömeldi.
"Derdiniz ne sizin Zeus aşkına?" diye söylendim. Persephone saçlarımı okşamaya başladı.
"Seni ne kadar çok sevdiğimi bliyorsun, değil mi Stella?" diye sordu. Bu soruya şaşırmıştım.
"Imm, sanırım biliyorum" dedim. Persephone gülümsedi.
"Daha önce Hades'in hiçbir çocuğunu sevmemiştim ama sen çok farklısın hayatım. Kendi çocuğum olsan seni bundan fazla sevemezdim" dedi. Hiçbir şey anlamamıştım.
"Yani?" dedim. Lafı nereye getirmeye çalışıyorlardı ya? Birden babam araya girdi.
"Şu şeyi direk söyle artık Persephone!"
Persephone derin bir iç çekişten sonra nihayet ağzındaki baklayı çıkarttı.
"Stella... Benim kızım olmanı istiyorum"
Bu cümle öyle ani bir şok etkisi yarattı ki bende, Stella, benimle evlenir misin dese aynı etkiyi yaratamazdı herhalde.
"Persephone... Ben... Ben hiçbir şey anlamadım" dedim doğal olarak. Hades güldü.
"Şöyle ki kızım, Persephone ilk defa melezlerimden birine karşı sevgi besliyor ve bu sevgiyi göstermek için senin gerçek annen olmak istiyor" dedi. Tamam, kafam iyice karışmıştı.
"Ama bu tüm doğa yasalarına aykırı!" dedim. Persephone konuştu bu sefer.
"Bunun nasıl olacağını anlamaman doğal. Sadece kabul edip etmediğini söyleyeceksin. Buna göre isim töreni yapacağız. Sen bizim kızımız olacaksın" dedi. Tek bir kuşkum vardı.
"Bunu öz annem bilmek zorunda mı?"
"Hayır, ona söylemesen de olur. Ama artık Zeus'un kanunlarına göre aranızda anne-kız bağı olmayacak. Sadece iki yabancı olacaksınız. Belki de birbirini seven iki komşu" dedi Hades. Annemi oldum olası sevmezdi zaten. Daha doğrusu bir zamalar severdi, annemin annesi Maria di Angelo idi ama sonradan ne oldu da araları bozuldu bilmiyorum.
"Onu görmeye devam edebileceğim, değil mi?" diye sordum. Persephone başını evet anlamında salladı.
Teklif cazipti, Persephone'yi bende öz annem kadar severdim, hatta daha çok! Persephone bana gerçekten iyi davranmıştı, annemse geçen yıla kadar beni bir paspas zannetmişti.
"Ama okul zamanları annemle birlikte kalıyorum. O zaman ne olacak?"
"Dedim ya, annenin artık aranızda akrabalık kalmadığını öğrenmesine gerek yok, sonuçta duygusal bağlarınız var. Beraber yaşayabilirsiniz" dedi Hades. İç çektim. Bu çok kafa karıştırıcı bir teklifti.