At'a bak be!

Birgün yine her zamanki gibiydi.Kulübeden çıktım kampta etrafı tanımaya çalışıyordum.Tarlada satirler,nemfleri kovalıyordu.Arenada bazı melezler talim yapıyorlardı.Bir ara pegasus binme dersine göz attım.Benim bir pegasus'um olmadığını farkettim.Hemen pegasus ahırına ittim.Orada müthiş pegasuslar vardı.Seçmek için tüm pegasuslara bakıyordum.Burası anlarsınız ya şey kokuyordu.Son sıralara doğru gelmiştim ki.Bir pegasus kişnemeye başladı.Bunun gözleri yeşil rengi ise simsiyah idi.Yavaşca başını sevdim ve sakinleşti.Bu at süper gözüküyordu sanki onu alıp biran önce havalandırmamı istiyordu.Cebimde birtane kestane şekeri vardı.Çıkarttığımda hoplamaya zıplamaya başladı.Ben hemen ağzına attım ve yedi.Sonrada teşekkür edercesine kişnedi.Bende aferin oğlum dedim.Bu at benim olmalıydı sanki birbirimi için yaratılmıştık.Atda sanki bir savaşcı tipi vardı.Adını Shooter koydum ardından.Ardından kulübeme doğru yola koyuldum.