Her zaman ki gibi sıradan bir güne gözlerimi açmıştım , yatağımdan kalkıp bir bardak su içmeye karar verdim....Akşama doğru arkadaşlarımla birlikte okuldan çıkmıştık hepsi evlerine dağıldılar ben de gitsem iyi olur diye düşündüm tam ben de evimin yolunu tutmuşken karşıma iki adam dikildi ellerinde içki şişeleri vardı ben de arkamı dönüp yolumu değiştirdim , daha sonra arkamı döndüğümde beni takip ettiklerini gördüm ve hızlandım ama çok üşümeye başlamıştım....Bir süre sonra yolumu kaybettiğimi fark ettim ıssız bir ormana doğru yol almıştım gözlerim faltaşı gibi açıldı tam geri dönecektim ki yine o iki ayyaş karşımdaydı korkuyla bir çığlık attım ve ormana doğru hızla koşmaya başladım bir süre sonra peşimde olmadıklarını farkettim ama kaybolmuştum ve donmak üzereydim...Daha sonra bir kurt uluması duydum arkamı döndüğümde kocaman , aç bir kurt bana bakıyordu yine hızla koşmaya başladım ama artık nefesim yetmiyordu , kurt bende hızlıydı ve bacağımı kaptı bir çığlık atıp bir tekme savurdum , kurt geriye düştü ben de geri geri giderken ayağım bir dal parçasına takıldı ve Sesim dipsiz bir uçurumda kayboldu...Gözlerimi açtığımda sıcacık bir çadırda yatıyordum başımda güzel bir kız dikiliyordu bana baktı ve :
-"Hoşgeldin küçüğüm" dedi.Ama ben neredeydim ve son hatırladığım ahh....Ben ben ölmüş olmalıydım :
-"Siz de kimsiniz , neredeyim ben ?" diye sordum.
-"Ben tanrıça Artemis , seni avcılarım kampa getirdi ve artık sende bir avcı olmalısın" dedi.Hmm tanrıça Artemis'i ve avcılarını biliyordum ve bana hiç tuhaf gelmemişti çünkü ancak böyle bir olay bana neden ölmediğimi açıklardı.
-"Peki ne yapmalıyım ?" diye sordum ve bir takım yeminler ettim artık yeniden doğmuştum ben artık Gecegölgesiydim ben Zoé'idim...