Sonunda! Artık ne olacağımı ve neler yapacağımı biliyorum. Hiçbir zaman bütün kararlarımdan kesin olarak emin olmadım. Hep bir başkası istediği için yaptım. Titanlar ile kampın iyiliği için savaştım, Poseidon'un Kızları'nı Poseidon için kurtardım, ama hiçbirinde kendimden emin değildim. Bu sefer gücümün doruğuna oluşmam gerekecekti. Titanlar ile ölüme kadar savaşacaktım ama silahım kadar zırhım da mükemmel olmalı idi. Hem pegasusumun, hem de benim zırhım çok iyi olmalı idi. Hızla kendi ocağıma doğru yürüdüm ve elime çekicim ile işlenmemiş, kimsenin bilmediği maddemi elime aldım. Bu madde hem temas ettiği kişiye güç ve dayanıklılık sağlıyor, hem de yüzüğümün maddelerinin hepsi içinde idi. Yüzüğümün verdiği güç bütün bedenimde olacaktı. Eldivenime yapışan maddeyi, eldivenimi yırtarak aldım. Sonuçta baştan aşağı yenilenecektim. Hızla kılıcım ile parmak kısmını kestiğim eldivenimden sonra, ocağın alevine onu ittirip hızla elimi çektim. Elime yapışmamıştı. Yapışsa idi parmağımı kesmek zorunda kalırdım. Hızla çekicimi ona vurmaya başladım. Alev ile teması ile kan kırmızısı rengini almıştı. Hızla kısa bıçağım ile bir sanatkar gibi onu işlemeye devam ettim. Zırhımın ön tarafını yapmıştım ve sırada arka tarafını da yapmakta idi. Bir gladyatör zırhı yapacaktım. Bir kol kaplayan eldivenler ve bir bacaklık, daha sonra ayaklık ve son olarak miğferimi yaparak işim bitecekti. Zırhımın bir kısmı bittiğine göre işim biraz olsun azalmıştı. Hızla çekicimi acımasızca ismini bilmediğim maddeye geçirmeye çalıştım. Durmadan, usanmadan vuruyordum. Az kalsın göbeklik kısmını biraz daha büyük yapacaktım ama son anda çekici çektim. Bol kısmın ucuna kısa bıçağı geçirdim ve hızla çekici arkasına vurmaya başladım. Arka tarafı olmak üzere idi ve olmuştu. Sırada eldivenler vardı. Çok basit birşeydi eldiven yapmak ama işlemeleri zordu. Bir kısmına vurunca diğer kısmı da içine göçüyordu. Bu yüzden hafifçe ittirerek yapacaktım bunu. Usta bir Silahtar ve Demirci gibi yapacaktım. Eldivenin kendisini yapmakla hemen başladım. Kolumu kaplayacak kadar büyük yaptım. İşlemelerine ölüm işaretini yaptım. İlkini yapmıştım ve kısa yoldan işlemek için bir üste, bir de sağa sert bir darbe attım. Parmaklığı da olmuştu. Şimdi sırada bacaklık vardı. Özenle çekicimi vurmaya başladım. Maddenin bolluğu çok işime yarıyordu. Kısa bıçak ile kesilecek yerleri bir terzi gibi çizdikten sonra Frostmourne ile o kısmı düzgünce kestim. Biraz büktüm. Daha akıllıca bir fikrim vardı. Alt tarafında çok bol bir malzeme vardı. Bacaklık ile ayaklığı bir bütün gibi yaparsam güzel olabilirdi. Vücuduma da tam oturması gerekiyordu ve oturacağı kesindi de. Öyle işlemiştim çünkü. Hızla bol kısmı kestim ve geri kalan bol kısım ile ayaklığı işlemeye başladım. Birazdan işim bitecekti. Ayaklığa sadece son bir darbe vuracaktım. İşte! O da olmuştu. Hızla bütün yeni zırhlarımı giydim. Tam olmuştu. Sadece ayaklığım biraz bol geliyordu. Wendy'yi hemencicik zırhlayacaktım. Üstüne bol malzemeyi bir dikdörtgen şekline bıraktım. O bunu taşımaya çalışıyordu. İki elim ile de bu maddeleri ittiriyordum. Wendy'nin cildi yansada buna katlanması gerekecekti. Son rütuşların ardından bitmişti. Boynuz da yapmıştım Wendy'ye. Bir erkek savaş pegasusunu andırsada o benim güzel kızımdı. Bir süre sonra ağırlığı taşımaya başladı. Malzemem bitmişti. Kanatları açıkta idi sadece Wendy'nin. Kanatlarını kapayan kısmı kesmiştim. Bu kadar ağırlığı taşıması imkansız olsada ona da kas yaptıracak, kendini ve beni taşıtmayı öğretecektim. Biraz seksede sonunda havaya kalkmıştı. Bol olan kısımları yere inince kestim ve daha rahat uçmaya başladı. Artık zorlanmıyordu. Bitmişti zırhımız.
Konu: Ölümsüz Süvari Çabaları 
C.tesi Ocak 08, 2011 12:42 am