Kulübemde oturmuş kitap okuyordum. Bu sabah içimde kötü bir his vardı ve kulübeden dışarı çıkmak istemiyordum. Dalgaların sesini dinlerken de bir yandan da aklımı kitaba vermeye çalışıyordum. İçim hep böyle olduğunda kesin kötü bir şey oluyordu. Kitabımı kitaplığa bırakıp dolabıma yöneldim. Kulübede tek oturdukça içim daha çok sıkılıyordu. En iyisi arkadaşlarımın yanına uğramalıydım. Üzerime rahat kıyafetler giyindikten sonra saçımı taradım ve kulübeme göz attım. Ne kadar zamandır yalnızdım. Hiç bir kardeşim gelemiyordu okul yüzünden. Tabi bu da beni üzüyordu doğrusu. İçimi çektikten sonra başımı iki yana salladım ve düşüncelerimden uzaklaşarak kapıya yöneldim. Tam dışarı çıktığımda karşımda Lucy'i gördüm. Nefes nefeseydi ve yanıma geldiğinde hemen konuşmaya başladı. "Lia olanlardan haberin var mı?" diye sordu. Ne olduğunu anlamamıştım. Ne olmuştu ki? Ah hayır kötü bir şey olmasını istemiyordum. "Hayır ne oldu ki?" diye sordum. İçimden kötü bir şeyler olmamış olmasını diliyordum. Etrafa bakındığımda herkesin bir koşuşturma içinde olduğunu fark ettim. Bu sırada Lucy "Göreve giden iki grup yani toplam 8 yada 10 melez geri geldi ama hepsi yaralı. Revirde yardıma ihtiyaçları var." dedi. Bunu duyduğuma çok şaşırmış ve üzülmüştüm. Onları iiyileştirmek istediğim için hemen Lucy'e döndüm ve "Hadi o zaman yardıma revire gidelim." dedim ve hızla revire doğru koşmaya başladık.
Revire geldiğimde etraf çok karışık ve kalabalıktı. Yaralı melezler hala revire taşınmaya çalışıyor, bazıları ise yardım için etrafta koşuşturuyordu. Tabi ne kadar yardım etmek isteselerde bu çok karışıklığa sebep oluyordu ve yardımdan çok zaman kaybına neden oluyordu. Karşıda tek yatan ve yanında iyileştirmek için kimsenin olmadığı bir melez gördüm. Hızla yanına gidip yarasına baktım. Yarası gerçekten kötüydü ve kimse bu kargaşada onu fark etmemişe benziyordu. Derin nefes alarak "Şimdi seni iyileştiricem, korkma." dedim ve su yaratarak onun gücünü kendime alıp karşımdaki meleze ilettim. Yarası çok kötü olduğu için baya bir zor olmuştu yarasının kapanması ama yine de yavaş yavaş kapanıyordu. Bu da beni mutlu etti. Yarasının olduğu yeri kapattığımda düşüp bayılcak kadar güçsüzleşmiştim. Yine de melezlere yardım etmeliydim. Bu meleze biraz nektar içirdikten sonra dinlenmesi için biraz uyumasını söyleyerek yanından ayrıldım ve diğer melezlerin yanına gittim. Hepsinde gücümü son ana kadar kullanıyordum ve yaralarını kapatıp nektar veriyordum. sonunda işim bittiğinde etrafın baya bir boşaldığını sadece yaralılar ve iyileştiren melezler kaldığını fark ettim. Sonunda başka bir melezin yanına gideceğim sırada kamptaki diğer melezlerden biri gelip onun iyileştirebileceğini söyledi ve Lucy de yanıma gelip beni revirden çıkardı. Anlaşılan baya kötü görünüyordum ve beni kötü olmadan revirden çıkarmaya uğraşıyorlardı. Normalde buna itiraz ederdim ama şu an gücüm tükenmişti ve itiraz edicek gücüm yoktu. Yapabildiğim tek şey kafamı tamam anlamında sallayarak Lucy ile beraber revirden çıkmak oldu.