Apollon çocuğu ile macera

Fotia ile kampa dönerken aşağıda araba gibi bir şey ile uğraşan bir çocuk gördüm.Yanına indirdim Fotia'yı ve ağzına bir küp şeker verip ahırlara yolladım. Çocuğun yanına yaklaştım ve ''Selam dostum ne yapıyorsun ?'' diye sordum çocuktan yanıt gelmedi.Uğraştığı araba çok parlaktı ve sarı renkteydi. Çocuk sorumu daha yeni duymuş gibi ''İyi sayılır,şu arabayla uğraşıyorum'' dedi. ''O ne'' diye sordum.Yanıt yine bir kaç dakika sonra geldi ''Bu babamın güneş arabası.Tamir olunca seni bir geziye çıkartırım.Bu arada unutmadan adın ne ?'' ''Perseus ama Pers desende olur.''.''Bende Jones'' dedi. Adını sormamış olmama alınmış gibiydi.Aradan on-on beş dakika geçti ve ''İşte oldu!'' diye bağırdı.Şaşkınlıkla ona bakıyordum ne olmuştu acaba ?

'' Yoo değilim nereden çıkardın şimdi bunu ?''.ÇOk saçma gelmişti sorusu.Güneş arabasının motorunu çalıştırdı.Araba uzun zamandır kullanılmamış gibi büyük bir sarsıltıyla kendine geldi.''Eee daha önce hiç bu arabayı kullandın mı ?'' cevabını beklerken bende arabayı incelemeye başladım.Gayet havalı ve artistik duruyordu.Yani anlayacağınız tam Apollona göre bir arabaydı.Hevesle Jones'a sormadan arabaya atladım ve''Bir tura çıkmaya ne dersin hem biraz heyecan yaşarız ''.Jones neden her şeye geç cevap veriyordu anlamamıştım bu da onun tuhaf olduğu bir özelliği idi.

Jones geri uçmuştu.O pegasus kimindi acaba.Aşağı inince ahır görevlisi ile kavga edecektim bir pegasusu elinden kaçırmıştı üstüne üstlük o bize çarpmıştı.Ne yapacağımı bilemeden arabayı kontrol etmeye çalıştım.Kontrolü elime almamla arabanın düşmeye başlaması bir oldu.Hızla sağa sola dönerek,çarparak aşağıya düşüyorduk.Umarım melezlerin üzerine düşmezdik.Arabayı açık bir alana düşürmeye çalıştım,kurtaramayacağım belliydi bari düzgün bir yere düşüreyim dedim.Jones'ın ne durumda olduğuna bakmak için arkamı döndüm ve onu tüm vücudu havada tek eliyle arabaya tutunmuş bir şekilde gördüm.Bayaa yetenekli ve güçlüydü onun yerinde olsam şimdiden yere çakılmıştım.Yere çok yaklaşmıştık artık düşmemize saniyeler kalmıştı reflekle kendimi düşüşten korumak için ellerimi yüzümde kavuşturdum.Ve paat yere çakılmıştık.En son arabadan savrulduğumu hissettim.Yere düşerken tek düşündüğüm Jones'ın ne durumda olduğuydu

Sol omzum çok acıyordu ve ne düşüneceğimi kestiremedim. Bu hızda arabaya tekrar çıkaramıyordum. Pers'in kontrolü ele aldığı çok belli oluyordu sağa ve sola yalpalandıktan sonra durumu iyi kontrol etmişti. Arabanın önünü biraz yukarı kaldırdığı için düşüşümüzü az da olsa yavaşlatmıştı. Tabi bu hızla bir Centaour'a bile çarpsan yaşama şansı yoktu. Kampın yakınlarında olduğum için tedirgin olmuştum. Bu devasa araba birine çarpsa çok can yakabilirdi. Aşağı baktığımda neredeyse yüz metre kalmıştı çarpmamıza. Biraz daha yalpalanmanın ardından çakılıyorduk aşağı. Derin derin nefes alıyordum arabanın arkasında sol omzumun verdiği acıyla biraz sinirlenmiştim. Eğer sağ çıkarsam o pegasusu öldürmeye gidecektim. Yere çakılmadan bir kaç saniye önce derin bir soluk aldım ve büyük bir gümbürtüyle yere çakıldık. Sırtıma belki on tane sert ve kalın kıymıklar battığını hissedebiliyordum. Hissedilmeyecek gibi değildi. Canımı omzumdan en az on kat daha acıtmıştı. " Ahhh... ! " diye haykırdım. Omzumda akan litrelerce sıcak kanı hissedebiliyordum. Atletik vücudumun dayanıklılık ve çevikliğiyle zar zor doğruldum. Haşat olmuş arabama göz kaçırmaktan başka bir önem vermedim. Arabanın içine baktığımda Pers'i göremiyordum. Boynumu kaldırdığımda bir kaç metre öteye fırladığını gördüm. Kötü bir şey olmadığı düşüncesiyle yanına gittim. Bir kaplumbağadan bile yavaş ilerliyordum. Canım çok yanıyordu. Kan kaybını durdurmak için yere oturdum. Üzerimdeki t-shirti çıkardım. Çıkardığım gibi Pers'e baktım biraz öksürüyordu ve doğrulmaya çalışıyordu neyseki yaşıyordu. Kabzamdan kılıcımı çıkardım ve belimden geriye uzattım. Çok ağır hareket ettirebildiğim sol kolumda kılıcımın ucunu tuttum ve belime yakın olan kıymıkların uzun taraflarını kestim. Sırtıma bakmış ve içeri girmiş olanları hissedebiliyordum. Belime sardıktan sonra emekleyerek Pers'in yanına gittim. Hemen hemen doğrulmuştu bende doğrulmaya çalışırken bir anda dengemi kaybedip yere yığılmıştım.


Out : Geldiğinde beni kulübeme götür birini ayarlarsak şifacı veya kulüp başkanını beni iyileştirir. Senin durumun iyi olarak kurdum kurguyu.

Serselemiş bir halde ayağa kalktım bir şeyim çok bir şeyim yoktu.Jones'a baktım dibimde baygın halde uzanıyordu.Onun durumu çok kötüydü.Çevirdim nefes alıyormu diye kontrol ettim.Alıyordu ama çok kan kaybetmişti.Sağ elimdeki güç yüzüğünü aktifleştirdim bu halimle onu taşıyamazdım babamın oyuncaklarından biraz destek almam gerekiyordu.Jones'ı omuzladığım gibi revire doğru yürümeye başladım.Kahretsin ki revir çok uzaktaydı.Oraya hemen gitmem gerekiyordu.Koşmaya başladım.Yere yığılıcak gibiydim ama koşmaya devam ettim.Bayılamazdım,Jones'ı revire taşımalıydım.Son bir kuvvetle revirin kapısını açıp içeri daldım.Kheiron sordu''Neyi var onun ?''.''Güneş arabası ile kaza yaptık.Uyandığımda yerdeydi''dedim.Kheiron hemen onu yatağa yatırmamı ve çıkmamı istedi.Kheiron'un dediğini yaptım ve reviri terk ettim umarım Jones iyileşirdi

RP BİTMİŞTİR