Artemis'in Verdiği Görev /2

Ormandan sonra hemen kampa dönüp Sat'ı buldum.. Onu gördüğümde ne görev aldığımı unuttum.. Hatırlamak için uzun bir uğraştan sonra ona Artemis'in yayının alındığını ve bulmam gerektiğini söyledim.. O zaman seni ve beni affedecekmiş diyede ekledim.. Tabii bu melez diliydi sadece tanrının gözünde biraz yükselecektim o kadar.. Sat'da sıkıldığından gelmeyi kabul etti.. Bu ilk beraber görevimizdi ve romantik olacak diye düşünüyordum.. San Fransisco'ya gitmemiz gerekiyordu.. Ve uçakla gidebilirdik.. Tabii ışık hızında da gidebilirdik Ama uçak daha güvenliydi.. Kamptan biraz para aldıktan sonra uçağa atladık.. Sat' uçaktan inincesine kadar bana tek bir şey sormamıştı. Bol bol muhabbet etmiştik ama nereye gideceğimizi ne yapacağımızı bile bilmiyordu.. Umarım bu bana güvendiğini gösterir diye düşünüyordum.. San Francisco'ya indikten sonra buraya neden geldik diye sordu.. Önce sinemaya gideceğiz demek istesemde Nereus'u bulacağız dedim.. Ama ardından da ekledim önce bir cafeye mi uğrasak

Yon'la beraber San Francisco'ya inmiştik, Nereus'u bulmak istiyordu ama önce kafeye gitmeyi önerdi. Gülümsedim. "Tabi, gidelim." Ve beraber bulduğumuz ilk kafeye girdik. Burası Nereus'un Limanı'na da yakınmış duyduğumuza göre. Oturduk ve konuşmaya başladık. "Artemis'in verdiği görevde bunu yapmak doğru mu sence?" diye sordum. Yon sadece gülümsedi ve beraber kafede birkaç çift laf ettikten sonra kafedeki garsona Nereus'un yerini bilip bilmediğini sorduk. Garson bilmediğini söyledi ve güldü. Ardından biraz daha kafede oturduk ve saate baktık. Biraz geç olmuştu sanki ama Artemis'in verdiği görevin süresi sınırsızdı sanırsam. Bu yüzden rahattık.

Aslında ben bir daha oturma taraftarıydım. Ama hava kararıyordu ve işi bitirmemiz kampa dönmemiz gerekiyordu. San Francisco'da çok kalmak güvenli değildi. Yolda bir kaç kişiye sorduktan sonra fakirlere yemek dağıtılan yeri öğrendik. Oraya doğru yürüyorduk. Yolda birbiri ardına espriler patlatıyor ve gülmekten düşünemiyorduk bile. En sonunda limana vardık. Çok kısa sürecekti ben ışık hızındaydım. Sat yanımda duruyordu. ona göz kırptım. Gittim geldim. Elimde sıkıca nereus'u tutuyordum. Dönüşebildiğini duymuştum bu nedenle boynundan tutmuştum. Leş gibi kokuyordu. Sat çoktan burnunu eliyle tıkamıştı. Nereus" Cidden o kadar kötü mü kokuyorum" Sat "Berbatsın" diye cevap verdi. Nereus'un bir şey demesine fırsat bırakmadan "ee her yakalamaya bir soru Artemis'in çalınan silahı nerede" dedim. Nereus " Hemen cevap vereceğim daha yemek yemedim, ve sen ışık hızındasın. O asa en yakının evinde" diye söylendi. Ve ardından deniz suyuna dönüştü. Deniz'e doğru ilerlemeye başladı.. En yakının evimi nerede ki bu..

( En yakınım sensin Sat )