"Açıkçası buraya seni öldürmeye gelmiştim. Avcımla çıkman hoşuma gitmiyor. Yine de bunu yapmayacağım." dedi bana.. Bende aslında sizden pek hoşlanmıyorum diye aklımdan geçirdim sanırım.. Ama bu düşünceyi hemen aklımdan kovdum.. Bu beni rahatlatmıştı ne de olsa buharlaşmak kahramana yakışmaz..
"Bunun yerine sana bir görev vereceğim. O görevi yapabilirsen az da olsa saygımı kazanmış olursun. En sevdiğim yaylardan bir çalındı. Onu bulmanı istiyorum melez. Zaten muhtemelen öleceksin.. Senin ölümünü izlemek daha zevkli öldürmekten'' dedi.. Düşüncelerimde kendimle gurur duydum.. Ne de olsa ölmemi izleyen tanrılar zevk alacaktı
Görev yapacaktım ve saygı kazanacaktım. Bu gayet ideal bir anlaşmaydı. Ama ben koskoca Artemis'in yayını nereden bulayım şimdi. Yayı çalınmış. Güç simgesi değil ama sevdiği yaylardan biriymiş. Bu beni öldürmek için olduğuna bahse girerim diye düşünüyordum kampa dönerken.. Yanıma Sat'ı alacaktım tabii ki.. Hem o Artemis'ten anlar. Hem de yanımda olmasını istiyordum.
( Başka bir alanda devam edecektir.. Öncelikle Nereus'u bulmam gerek''