Yerimde doğrulmaya çalıştım kollarım ağrıyordu.Daha çok onları yalnışlıkla kesmişim gibi bi ağrıydı.Kesmek...Kesilmek...Acı...Aman tanrım kollarıma bakınca kocaman yarık izleri gördüm.Herşeyin bir kabus olmasını diliyordum uyurken.Uyandığımda herşey geçecekti ama olmadı herşey gerçekti.O gördüğü kanatlı tip, adı neydi ? H-Ha-hayra yok değildi hıh hatırladım harpya o yapmıştı kolundakileri sonra bir keçi görmüştüm en son ise bir kız bana yemek yediriyordu.Etrafıma baktım bir revirde gibiydim.O sırada yolda gördüğüm keçi içeri girdi.Beni süzdü iyi olup olmadığıma bakıyor gibiydi sonra bağırdı ''Çocuk Uyandııı!''.Bi süre sessizlik oldu.Ardından içeri bi adam girdi.Tekerlekli sandalyedeydi adam.Muhtemelen sakattı.Bana yaklaştı ateşimi ölçer gibi bi kaç hareket yaptı.
-''Merhaba benim adım Kheiron.Senin adın ne?''
-''Ben Perseus.Şehirde bir canavar gördüm kendisine Harpya diyordu ve bana saldırdı sonrada bi keçi beni sıratına aldığı gibi buraya getirdi neresi burası?''
-''Sen kime keçi diyorsun.Ben bir satirim adımda Fysis'' dedi keçimsi görünümlü şey.
-''Burası Melez Kampı.Melezler burada güvenli eğitilir ve yaşar.''
-''Melez mi o da ne ?! Köpek kırması falan mı demek ben bi köpek çifliğinemi geldim?!'' burasıda cidden neyin nesiydi diye geçirdim içinden.
-''Herşeyi sana Fysis anlatır.Şimdi biraz dinlen''
Peki manasında kafamı salladım.Sonra derin bir uykuya dalmışım...
Maden gibi bi yerdeydim.Kocaman kaslı bir adam demir döver gibi kocaman bir çekici metal gibi birşeye vuruyordu.Adam her çekici indirişinde kulakları tırmalayan bir Çiiiinnnk çıkıyor ve her tarafa alevler saçılıyordu.Bir süre adamı izledim sonra beni fark etmiş olacakki bana döndü.
''Sonunda gelebilmişsin evlat buna sevindim'' dedi koca adam.Adam evlat derken cidden kendi oğluyla konuşuyormuş gibi söylemişti.Evlat... güzel bir sözcüktü.
''Sen kimsin?''
Pardon beni hatırlamaman normal ben Hephaistos Ateş ve Demircilik Tanrısı!''
''Tanrı mı vay be çok gösterişli olsa gerek.Tamam anladım tanrısın da benimle işin ne?!''
''Halaa babanı tanımadın mı ben senin babanım Evlat...''
''Ba-ba-baba'' O an böyle bir şeyi hiç planlamamıştım bir tanrı.Babamla karşılaşınca neler diyeceğimi defalarca düşünmüştüm ama babamı ya süper star ya işsiz bir alkolik ya da normal bir işe sahip olan bir İNSAN olarak düşünürdüm bu konuşmayı planlarken.Hiç babamın Tanrı olacağı aklıma gelmemişti ne yapılırdı? Ne yapıcaktım?
Derken Hephaistos kahkahalarla güldü
''Bak evlat şu an bunu kaldırman zor olabilir o yüzden sana düşünmen için biraz süre veriyorum hazır olduğunda bana seslen gerekeni yapacağım.''
Biraz tehtidkar cümlelerdi ama ses tonu gayet huzurluydu iyiydi.
Gözlerimi açtım yine revirdeydim bu sefer bekleyemedim ayağa kalktım ve bağırabildiğim kadar bağırdım ''Fysis nerdesin!''
Bi anda arka kapıdan içeri Fysis girdi.''Ne var ? Ne oldu?''
Ona rüyamdan bahsetmeye başladım o sırada Kheiron geldi ve o da hikayeyi dinledi.Rüyamı anlattıktan sonra ikiside şok olmuş bir biçimde bana baktılar
''Ne var niye öyle bakıyorsunuz''dedim.
Fysis kafamı işaret etti.Başımı kaldırdığımda kafamda kocam kırmızı bir çekic gördüm.
''Sahiplenildin'' dedi kheiron.''Baban Hephaistos.Demircilik ve ateş tanrısı''
''O kim neler oluyor'' dedim.''Herşeyi yolda açıklarım'' dedi Fysis.Seni kulubene götürmeliyiz...