Pizzacı
Benim adım Perseus Grace 16 yaşındayım, hikayem tam 3 yıl önce başladı...
O gün doğum günümdü on üçüme basıcaktım.Annem bana pizzacıda bir parti ayarlamıştı.Ah canım annem maddi durumumuzun o kadar iyi olmamasına rağmen pizzayı çok sevdiğimi bildiği için yıl boyu çalıştı 13. doğum günümü ülkenin en iyi pizzacısında kutlamıştık.Tabi o zamanlar annemin benim için yaptığı şeylerin farkında değildim.Annem beni mutlu etmek için sabahlara kadar çalışıyor kılıç tasarımları yapıyordu.Annem filmlere,dizilere savaş aletleri yapan bir firmada tasarımcı olarak çalışıyordu.Firma güzeldi büyüktü büyük olmasına ama annem her zaman beni biraz daha mutlu edebilmek için sabahlara kadar çalışırdı.Eve geldiğinde yanıma gelir beni öperdi "iyi uykular benim güçlü kahramanım'' derdi.O bunları söylerken çaktırmadan gözümü aralayıp anneme bakardım.Çalışmaktan çok yorgun olurdu ama gözleri parlardı bana baktıkça sanki onun için bir umut bir armağandım.
Pizzacıdaydık annem ne istediğimi sordu.''Orta boy karışık bir pizza istediğimi söyledim''.Tamam dercesinde başını salladı ve garsonun yanına gidip siparişi verdi.Annem siparişi verirken fark etmiştim.Garson kız çok güzeldi adeta cildi güneşte parlıyordu,dişleri bem beyazdı.Yaşıtı olsam büyük ihtimalle onu bi randevuya çıkarırdım.Ben bunları düşünürken etrafta garson kız,ben ve annemden başka kimsenin olmadığını fark ettim ama Amerikanın en lüks ve gün boyu tıklım tıklım olan pizzacısındaydık içeride sadece üçümüzün olması biraz garipti.Annem benim için pizzacıyımı kapatmıştı acaba.Ben bunları düşünürken annem yanında garson kızla geldi.Nihayet pizzam gelmişti çok güzel kokuyordu.Bu kokuyu derin derin içime çektim unutmak istemiyordum. O sırada annem çantasında bir kaç mum çıkardı ve pizzanın üstüne dikti.Mumları yakarken bana ''Haydi bir dilek tut bu senin 13. yaş günün özel bir gün'' dedi.Peki anlamında başımı salladım.Mumları üflerken dileğimi mırıldandım ''Bu yıl geçen yılki gibi sıkıcı olmasın''.
Son pizza dilimimi yiyordum karnım ağzına kadar doluydu.Şu an sadece eve gidip uyumak istiyordum.Huzurlu ve mutlu bir ses tonum vardı o gün, anneme sarılıp ''Seni çok seviyorum,çok teşekkürler'' dedim. Annem de bana sıkı sıkı sarıldı.Sonra hesabı ödemek için içeri girdi o sırada yanımda garson kız belirdi ''Doydun mu melez ! Artık ölmeye hazırmısın ?'' diye sordu.Şok oldum kızın sesi hiç beklemediğim bi şekilde çok boğuk çıkmıştı acaba benimle dalgamı geçiyordu yoksa bu pizzacının sloganımıydı ? Sanmıyorum. Bunları düşünürken pizzacı kız bir el hareketi yaptı ve pizza kutuları yok oldu.''S-s-s Sen nasıl yaptın'' dedim.Sonra bir anda pizzacı kız ''Harpya dışarı'' diye bağırdı ve bir anda şekli değişti. O güzelim yüzü gitmiş yerine iğrenç bir yüz gelmişti.Bir korku filminden çıkmış gibiydi.Kızın üstü başı kesikler içindeydi, derin kesikler.Nasıl o kesiklere rağmen yaşadığını anlayamadım yaralarını incelerken kızın siyah yıpranmış kanatları olduğunu gördüm. Çok korkunçtu bunun nasıl bir kostüm olduğunu anlayamadım kızı incelerken kız bir anda üstüme saldırdı korktum kas katı kesilmiştim hareket edemiyordum.Bağırmak istedim sesim çıkmıyordu.Annem halaa içerideydi olanları görmüyor gibiydi.Harpya bi anda üstüme atlayınca yere yapıştım.Elim kıza değdi bu bir kostüm değildi bildiğin etti ! Seni öldüreceğim pis melez ben Harpya! diye bağırdı kız. Harpya pençelerini savururken bende hayatta kalmak için kollarımla kendimi koruyordum.Her vuruşunda derim yırtılıyor ve kanlar akıyordu.Bir kağıt kadar ince bir deriye sahip olduğumu düşündüm.Harpya ağaca isim kazır gibi kollarımı kesiyordu.Canım çok yanıyordu.Kurtulmak için etrafıma bakmaya başladım bir anda kolum kendiliğinden hareket etti ve mendil kutusunu kaptığım gibi Harpyanın kafasına geçirdim.Harpya aldığı darbe ile yere yığıldı.Panik yaptım,harpya kalkmaya başlamıştı.Anneme baktım olanlardan habersiz içeride telefon ile konuşuyordu.Çaresiz bir durumdaydım hiç bir hedef belirlemeden koşmaya başladım hayatımda koşmadığım kadar hızlı koşuyordum.Derken yanımda bir keçi belirdi nasıl olurdu burası Manhattan'ın göbeğiydi.Nasıl olurda kimse fark etmezdi bir keçiyi?Keçi beni takip etmeye başladı hafiften arkamı dönüp baktım bu bir keçiydi ama sadece belden altı keçiydi.Keçimsi insan,keçi,insan artık her neyse beni yakalayıp kucağına aldı.Tam o anda Harpya intikam çığlıkları atarak sokağın başında belirdi.Keçimsi şey daha hızlı koşmaya başladı beni hızla ormana götürüyordu.Şaşkınlıktan ağzımı açıp bir tek soru bile soramadım.Olanları sadece izliyordum.Keçimsi şey vaha gibi bir yere geldi.Vahanın ortasında koruyucu bir çizgiymiş gibi duran saydam bir tabaka vardı.Müthiş bir acı hissettim ve gözlerim karardı...
En son hatırladığım harpyanın iğrenç çığlığı ve bana yapıştırdığı okkalı bir pençe.Yuvarlanmış olmalıydım ama nerdeydim,altımdaki zemini yokladım yumuşaktı bir yataktı sanırım ama başımı çevirecek halim yoktu her tarafım ağrıyordu.Ben acılar içinde kıvranırken bir kız geldi yanıma keçimsi şey ona soruyordu ''Kurtulabilecek mi ?''.Kız cevap vermedi onun yerine bir lokma yiyecek tıkıştırdı ağzımdan içeri.Ağzımdakini çiğnememi istedi,çiğnedikçe ağzıma karışık pizza tadı geliyordu çok lezzetliydi.Sonra içimde bir güç hissettim sanki enerjim geri gelmişti ama halaa hareket edemiyordum.Sordum''ne,ne,neredeyim?".Melez Kampı dedi kız sonra gözlerim karardı ve Melez Kampının güvenli bir yer olduğu hissederek gözlerimi yumdum.Rüyamda bir ses ''Artık emin ellerdesin Perseus''dedi.
İşte ben Melez Kampına ilk böyle geldim...