Sıradan bir günlerden yine bağımlısı olduğum bilgisayar oyunlarımın başındaydım.Bu gün haftasonuydu ve bütün bilgisayarda oyun oynayabilirdim.Call Of Duty adlı oyunun son bölümüne gelmiştim.Onu bu gün bitirmeliydim yoksa huzursuz olurdum.Nedense bilgisayar oyunlarını bitiremeyince içimde bir boşluk olduğunu hissederdim.Bu benim bilgisayar oyunlarına çok bağlı olduğumu kanıtlıyordu.Çok ama çok yaklaşmıştım.O sırada annem kapıdan giriş yaptı. "Hector bilgisayarı hemen kapat yoksa kötü olur," dedi.Hay aksi.Tam da bitmek üzereydi.Anneme aldırış etmeden oyuna devam ettim.O sırada ekranda bir yazı belirdi.Okuyamıyordum.Kahrolasıca Disleksi hastalığı.Zamanında gerekeni yapamadığım için görüntü gitti ve bilgisayar bir daha açılmadı.Kabloları yoklamaya başladım.Teker teker.Elektrikten korkmazdım.Herkesin aksine.Prize fiş takamayan arkadaşlarım vardı ama ben onlar gibi değildim.Bir anda vücudumda bir gariplik hissettim ve titremeye başladım.Kendimi kontrol edemedim.Elimi dahi fişten çekememiştim.En son hatırladığım annemin bağırarak içeri geldiği ve plastik bir şeyle elime vurduğu oldu.
Kendime geldiğimde hastanedeydim.Biraz fazla uzattığım saçlarım kirpi dikenleri gibi dikilmişti. "Ne oldu bana" dedim.Annem sinirli sinirli bana bakıp "Benim sözümü dinleseydin şu an evde yatıyor olacaktın," dedi.Kendime gelmeye çalışırken elimdeki yanık izini fark ettim. "Yangın falan mı çıktı?" diye sordum.Annem beni duymamıştı.O sırada doktor içeri girdi. "Demek kendine geldin Hector.Bu sefer ucuz atlatmışsın ama biradaha ki sefere annenin sözünü dinle," dedi.Hala şaşkın şaşkın doktora ve anneme bakıyordum ve nedense hala ne olduğunu anlamamıştım. "Biriniz banane olduğu anlatabilir mi?" diye sordum.O sırada annem anlatmaya başladı. "Kablolarla oynarken sana elektrik çarptı.Kabloları o kadar çok sıkı tutmuşsun ki neredeyse seni zor çektim.O sırada priz patladı ve eşyaların alev aldı.Ben koşup yangın tüpünü aldım.Ben gelene kadar göğsün yanmış.Aslında çok çabuk geldim." Bu beni düşündürmüştü.Bütün suçlu bilgisayar mıydı? Hayır.Suçlu bendim.Doktor annemin kulağına bir şey fısıldadı.Annem de kabul eder gibi başını salladı.Annem tam bir şey diyecekken cep telefonu çaldı.On beş dakikaya yakın konuştuktan sonra yanıma geldi. "Tatlım iş yerinden aradılar.Oraya gitmem gerekiyormuş.Zaten sen bu gece burada kalacaktın." Bu olamazdı.Benim hastane maceralarım çok meşhurdu.Bir keresinde uyurgezer olarak hastaneyi turlamıştım.Annem benimle vedalaşıp koşarak çıktı.Doktor bana kötü bir sırıtma ile baktıktan sonra o da dışarı çıktı.Buradan olaysız çıkarsam gerçekten annem benimle gurur duyacaktı.
Yapacak bir şey olmadığında uyumaya karar verdim.Gözlerim kapanmaya başladı.Daha sonrasını hatırlamıyorum.Bir süre sonra uyandım.Karşımda iğrenç, acayip, korkuç bir yaratık vardı.Bana saldırmaya hazırlanıyordu.Uğultu çıkaran bir şey açık kapıdan içeri girdi ve canavarın kafasına vurdu.Koşarak içeri geldi ve bağırdı. "Çabuk buraya gel buradan gitmemiz gerek." Başka seçeneğim olmadığından onu takip etmek zorunda kaldım.Vücudum acı içerisinde olmasına rağmen koşmaya çalıştım.Beni kurtaran kişinin arkasından koşuyordum.Hastaneden çıktık ve beni iterek bir taksiye bindirdi.Taksi bir anda hızladı ve formula arabalarının hızına ulaştı.Şöföre ve yanındakilere bakınca içerdeki canavardan farksız olduğunu gördüm.Yoksa bunlar beni kaçırıyormuydu? "Şu gözleri verir misin?" dedi. Arabayı kullanan canavar kadın.Dikkatlice bakınca gözlerini olmadığı fark ettim.BU canvar gibi şey bu taksiyi nasıl kullanıyordu.Hem de gözleri yokken. "Hayır olmaz.Gözler dün sendeydi" dedi diğer kadında. "Bunlar kim? Sen kimsin?" diye sordum. "Gree kardeşler.Onlar bulabileceğin en iyi taksiciler.Bende seni korumak için görevlendirilmiş olan bir satirim.Yani yarı keçi biriyim." Yarı keçi mi?.Bu kadarı bana fazlaydı.Oracıkta bayıldım.Uzun bir süre sonra kafamdan aşağı bir bardak su indi. "Sonunda uykucu uyandın," dedi.Neredeyiz? "Melez kampı." Buradan bir şey görünmüyordu.Biraz yürüdükten sonra bir enerji alanından geçer gibi oldum.Karşımdaki manzarayı görünce şok oldum.Bir kamp vardı.Bundan sonra neler olacağını bilmiyordum ama karmaşık bir hayatın beni beklediğini biliyordum.