Kano Gölüne yeni tanıştığım bir avcı kız ile oturmaya gelmiştik. Sat'in kardeşi idi. Sat ile çok iyi anlaşıyorduk ve umuyordum ki kardeşi ile de iyi anlaşayım. New York'dan gelirken arakladığım 2 sigaradan birini ağzıma götürdüm ve parmağımın ucunda oluşturduğum ateş ile yakmaya başladım. "Ne oluyor?" dermişcesine bakmaya başladı ve bende merakını sonlandıracak o kelimeleri ağzımdan çıkarmaya başladım: "Arakladığım 2 sigara. Sen içer misin?" diye sordum. "Hayır. İçmem." dedi meraklı sesler ile. Daha sonra donan göle bakmaya başladı. "Kardan adam yapalımı?" diye meraklı gözlerimi ona yönlendirdim. Gözlerimi ona döndürmem ile yanan sigaranın ateşi söndü. Yanımda bir bayan olmasa "Lanet olsun!" diye bağırırdım ama nafile. İkinci sigarayı çıkarıp yere attım ve ezmeye başladım. Üstüne bastıktan sonra takla atıp adeta karlarda uçmaya başladım. "Zeus senden nefret ediyorum!" diye bağırdım ama iyi ki gürültüden yanımdaki kız beni duymamıştı. Adı sanırım Pacely'di. Sonunda durdum ve utancımdan yerin dibine girdim. Uzaktan kız gülmeye başlıyordu. Yanıma ağır adımlar ile geldi ve "Ne oldu?" diye sordu. "Zeus'un bana laneti. Nereye gidersem gideyim her zaman düşerim." dedim. "Eminim ki Lanet değildir." dedi gülümseyerek ve kalkmam için elini uzattı. "Umarım." dedim ve uzatılan eli tutarak ayağa kalktım. Yavaşça karı yuvarlamaya başladım. O da diğer karı yuvarlamaya başladı. Sonunda benim yaptığım en alt bölüm bitmişti. O da gövde için bir küre yapmıştı. Benim yerleştirdiğim kar küresinin üstüne o da kar küresini koydu ve alt kısım ile orta, gövde kısım bitmişti. Kafası için düzgün bir şekil oluşturmamız gerekiyordu.