Mariela Barthés Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 60 Kayıt tarihi : 11/12/10
| Konu: Mariela Barthés C.tesi Ara. 11, 2010 6:52 am | |
| Göle sırıtarak baktı Mariela.
“Hala bunun doğru bir fikir olduğunu düşünüyor musun ?” Arkadaşı Alaric, hala ona dik dik bakmaktaydı. Onunla çocukluklarından beri arkadaşlardı. “Elbette Rick.” Dedi Mariela, “Bu kadar yolu sadece izlemeye gelmedim.” “Eh bunu biliyorum…” diye fısıldadığını duymuştu Alaric ‘in. “Pekâlâ, neden Eph ‘e haber vermedik ?” Mariela bunun için üzgündü ama en büyük sırdaşına da yalan söyleyemezdi, değil mi? “Bilemiyorum Rick. Beni tehlikeden korumak için herşeyi yapıyor, ama ben bunları kendim de yapabilirim. Zaten bunu öğrendikten sonra çıldıracak, öyle değil mi ?” Kafasını sallayan Alarick ‘e gülümsedi. Tişörtünü kafasından sıyırdı. Her tarafı ağaçlarla çevrili gölde, vücudunun yansımasına hayran kalmıştı. “Sende deneyecek misin ?” dedi. Eh, elbette cevabını biliyordu. “İzlemeyi tercih ederim Marry, bunu biliyorsun.” Normalde çoktan onun cesaretsiz olduğuyla ilgili dalga geçmeye başlayacak olan Mariela, şuan gölün içindeki yaratıklarla ilgilenmekle meşguldü. Acaba onun hayatını kaybetmesini sağlayacak bir şey olabilir miydi? Ama olmamalıydı. “Hey Rick, sence bir şey olur mu ? Bu garip bir zevk verecek bana.” Ondan her zaman daha olgun olan Alaric, sessizce mırıldandı. “Ne yapmak istediğine kendin karar verebilirsin Marry.”
Bu sözler üzerine cesareti artan Mariela, hızlıca oturduğu yerden kalktı ve çantasından bir örtü ve yedek kıyafetlerini çıkardı. Ne olur ne olmaz diye hazırda bulunmak istiyordu. Pantolonunu yine de çıkartmayacaktı. “Zevkli olacak.” Dedi ve Alaric ‘e bakıp sırıttı.
Çimenleri hızlı adımlarla geçti ve derin bir nefes alarak göle atladı.
Bu harika bir duyguydu. Hafif ılıklığı sayesinde üşümüyordu. Ona endişeyle bakan Alaric ‘e gülümsedi ve suya kafasını soktu. Puslu olmasına rağmen göl görünüyordu. Çalılıklar, balıklar haricinde hiçbir şey yoktu. Kendinden emin bir şekilde yüzmeye devam etti. Arada bir nefes almak için su yüzüne çıkıyor, sonra hemen dalıyordu. Kendini her zaman suya karşı bir ilgi hissederken yakalıyordu.
Bir insana benzeyen şekle doğru ilerledi. Nefesi hala yeterince çoktu. Onun omzuna dokundu ve yüzünü kendisine döndürdü. Ceset miydi ki? Hareket etmiyordu fakat… Eğer bu kadar uzun sürede durduysa çürümesi de gerekti. Korkuyla geri çekildi ve suyun yüzüne doğru ilerlemeye devam etti. “RICK !” diye haykırdı. Bacağına yapışan kol onu suyun dibine çekiyordu. Hayır, hayır, hayır… Ölmek istemiyordu. Bir an için Alaric ‘e uymak ve evde oturup arkadaşları Eph ile beraber televizyon izlemek istemişti. Çok geç olduğunu bildiğinden kaderine boyun eğmek zorunda kaldı. İnsanın boynu genişlerken, Mariela ‘nında nefesi tükenmeye başladı. İki baş, dört kol… Korkudan ağzı açıldı ve ciğerlerine sular dolmaya başladı.
Neden bu kadar gizemli bir dünyadaydı peki ? Gözleri kapanırken birkaç cisiminde ona yaklaştığını gördü. Daha çabuk olacak, diye düşündü.
~
Uyandığında suda değildi. “Sonunda uyandın, Tanrım !” diye inledi annesi. [color=green]“Neler oluyor ? Daha biraz önce… neden ölmedim ?”[color] Anlamsız cümleler kuruyordu. “Tatlım biraz sakinleş.” dedi annesi. “Açıklayacağız.” Kaç kişi ? Eph de oradaydı. Yüzü biraz acı çeker gibi buruşmuştu. Daha çok ihanete uğradığını düşünüyordu.
“Babanı bir kazada kaybetmediğimizi bilmelisin Mariela.” dedi annesi. Bağırmak istedi ama Eph onu susturdu. “Baban bir Tanrı. Biliyorum saçma gelebilir. Ama Eph, senin satirin olarak korumak için bizimleydi. Şimdi onun neden seni her şeyden koruğunu anlamış olmalısın. Ve artık burası sana uygun değil canım, Melez Kampı ‘na gideceksin.” Mariela bunu olgunlukla karşılayınca Eph oldukça şaşırmıştı. “Melez Kampı neresi peki ?” “Burada değil.” Dedi sabırsızlanan Eph. “Sen baygınken gerekli tüm eşyalarını aldık. Araba da hazır. Gitmeliyiz, hadi Mariela !” Mariela ‘nın hızını yeterli bulmamıştı demek ki.
~
Araba yolculuğunda oldukça garip sorular soran Mariela ‘ya büyük bir sabırla cevap veren Eph, her şeyi yanıtlamaya mecburdu. “Eh, peki Alaric nerede ?” dedi sonunda. Eph sırıttı. “Ona bana haber vermediği için bağırdım sadece, o kadar.” Eph ‘in ‘bağırmak’ kelimesinden kastını çok iyi bilen Mariela gülümsedi. Annesine hala babasının kim olduğunu soramayacak kadar cesaretsizdi. Bunu kampta yalnız kaldıklarında Eph ‘e soracaktı. “Eph?” dedi Mariela. “Sende gelecek misin ?”
Yanıtın olumlu olmasından rahatlayan Mariela, yolculuğun sonunda tekrar korkmaya başladı. Arabadan indiklerinde ormanın derinlerindeki bu yer hakkında oldukça ilginç fikirlere sahip olmaya başlamıştı. Annesine sarıldı ve onu öptü… “Yakında görüşeceğiz bebeğim…” diye fısıldadı kulağına.
Eph ile kampa girdiklerinde bambaşka bir dünyaya gittiğini düşündü Mariela. Onun şaşkınlıkla etrafına bakmasından garip bir zevk alan Eph güldü. “Melez Kampına hoş geldin Mariela.”
| |
|
Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Mariela Barthés C.tesi Ara. 11, 2010 8:10 am | |
| Rp puanı: 85, tebrikler.
/Admin. | |
|