"Gaaakkk...Gaaakkk...Gaaakkk!!!"
Bu ses artık sinirimi bozmaya başlamıştı.Hiç istemeyerek gözlerimi araladım.Bir martı açık pencereme konmuştu.Gözlerimi açmasam kendimi operada sanabilirdim,hem de en kötüsünden.Bağırmaya devam ediyordu.Ya bu martı kafayı yemişti ya da ben.Sinirle doğruldum.Tam martıyı azarlamaya başlıyacaktım ki gözlerim harika manzara karşısında diz çöktü.Burası büyükbabam ve büyükannemin yaşadığı yerdi,Long Island Kıyısı.Güneş daha henüz çıkmaya başlamıştı.Buz gibi bir esinti yüzümü okşuyordu.Dalgalar usulca kumsala vuruyordu.Burası büyülü bir yerdi.
"Gaaak!!"
Harika...Büyü bozulmuştu.En sonunda martıya bağırmaya başlamıştım:
"Seni küçük canavar!Senin derdin ne dostum?Balık mı istiyorsun?-Martıyı tutup arkasına çevirdim ve denizi gösterdim.- orada bundan çok fazla var!"
Bunu söyledikten sonra kafayı yiyenin ben olduğumu tüm netliğiyle anlamıştım.Son günlerde olan olaylar kafamı altüst etmişti.Annem ve babam beni kuzenlerimin yanına Texas'a göndermek istiyordu.Ama ben gitmek istemiyordum.Büyükbabam beni kollar, savunurdu fakat bu sefer o da beni oraya göndermek istiyordu.Yanlış bir şey mi yapmıştım?Beni neden istemiyorlardı?En sonunda ağlayacak gibi oldum ve martıya sarıldım.Martı tüm gücüyle bağırıp çırpınıyordu.En sonunda elimden kurtuldu ve zar zor havalanarak görüş alanımdan tamamen ayrıldı.Ayak seslerinin odama yaklaştığını duydum.
"Benim küçük Ay'im,hiç değişmemişsin!"
Büyükannemdi bu.Dün akşam buraya gelmiştik çünkü evimiz nasıl olduysa birdenbire yok olmuştu.Annemler bana tatil için geldiğimizi söylemişti ama ben kulaklıklarımı almak için eve geri döndüğümde ev orada yoktu.Uçmuştu!Buraya vardığımızda büyükannem evde yoktu ve ben de çok yorgundum.Hemen uykuya dalmıştım.Ve işte buradaydı.Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım.
"Büyükanne!Nerelerdeydin sen böyle?"
Bir anlığına duraksadı.Sanki yanlış bir şey söylemiştim.Yüzüme bakmak için omuzlarımdan tutup beni geriye doğru ittirdi ve hüzünlü bir şekilde:
"Bırak şimdi nerede olduğumu...Bir görüşmem vardı diyebiliriz."
Olamaz!!O da beni göndermek istiyordu!Bunları düşünerek kapıya doğru baktım.Babam gözlerini ovuşturarak içeri girdi.
"Neler oluyor burada?Ah,anne!Nasıl geçti??"
Kafam patlayacak gibiydi.Neler dönüyordu burada?Daha sonra büyükannem daha önce hiç görmediğim bir yüz ifadesiyle babamın yanına doğru gitti.Dişlerini sıkıca kapatmıştı ve babama fısıldayarak bir şeyler söylüyordu.Benim duymamı istemiyordu ama ne yazık ki her şeyi duymuştum.
"Bunu başka bir zaman söyleyemez miydin?Ayleyda'nın kafası yeterince karışık gözüküyor!."dedi.Babam yineledi:
"Peki,ne dediler?"
"Artık zaman gelmiş...Ona babasının sen olmadığını söylemenin vakti,oğlum."
Ne!!Olamaz...Ağlayacak gibiydim.Ama sinirim ağlamamı engelliyordu.
"Gerek yok!"dedim."Zaten öğrendim!"
Sinirle kapıdan çıktım ve dışarı doğru koşmaya başladım.Babam,-Yani gerçekte her kimse- peşimden koşup bağırıyordu:
"Ayleyda!!Oraya gitmemelisin,çok tehlikeli!!"
Umursamayacak kadar sinirliydim.Otların arasında babam,görüş alanını kaybetmişe benziyordu.Bir kayanın arkasına saklandım ve izimi kaybettirdim ama bir saniye sonra tamamen pişman olmuştum.Bir yılan yanıma doğru geliyordu.Ama bu hayatımda gördüğüm en hızlı yılandı.Bana atik hareketlerle saldırmaya çalıştı ama koşmaya başladım.Yaşıma göre çok hızlı koşuyordum.Gözlerimi patikada arabasıyla bekleyen anneme diktim.Annem bana gelmem için işaretler yapıyordu.Koştum ve arabaya bindim.Annem arabayı hızla sürmeye başladı.
"Neler olu..." -Annem sözümü kesmişti.- "Soru sormak için iyi bir vakit değil,tatlım." dedi annem.Saçmaydı bir yılan ne kadar hızlı olabilirdi ki?Sorumun cevabını arkama bakınca anladım,yılan hızla geliyordu.Arabaya bir hareketle atıldı ve egzoz borusunu yerinden çıkardı.Bir tepeye varmıştık.Annem bana bağırıyordu.
"Şu çam ağacını görüyor musun,Ay?İşte o ağaç kurtuluşun anahtarı!Koş ve canını kurtar!Ben arabada kalacağım ve güvende olacağım!Asıl sorunu sensin!Şimdi koş!"
Düşünmek için vaktim yoktu.Koşmaya başladım.Tam tepeye varmak üzereyken ayağım bir taşa takıldı ve düştüm.İşim bitmişti!Yılan bana yaklaştı.Gözlerimi sıkıca kapatıp bekledim ama hiçbir şey olmadı!İki yılan,bana saldıran yılanın üstüne atladı ve aralarında kavga etmeye başladılar.Yılanlar hayatımı kurtarmıştı!Koşarak çam ağacına vardım ve son bir kez anneme baktım.Ağlıyordu.Yanına gitmeye çalıştım ama hayatımı kurtaran yılanlardan birisi beni aşağı doğru ittirdi.Yuvarlandım ve bilincimi kaybettim.
Uyandığımda revir gibi bir yerdeydim.Yanıma bir çift toynak yaklaştı.Yüzüne baktım,bir insan yüzüydü bu!Aman tanrım!Ve konuşuyordu:
"Uyandığına sevindim,Hermes kızı Ayleyda."