Bu kampın ritmi bana göre çok fazla idi. Adeta hergün ölüm ile dans ediyordum. Bugün beni öldürecek kadar heyecanlı olan bir olay ile karşılaşmıştım. Babamı görmüş ancak kaçmıştım. Bazı kişileri görmüş ve onları merak etmiştim. Çoğu melez New York'daki gibi davransada bazıları uzun süredir burada olduğu için buranın büyüsü altına girdikleri kesindi. Bunlar ile fazla uğraşmamam gerektiği kesindi. Adeta o kişiler hayat ile dans ediyordu. Yatağıma yatıp düşünmeye başladım. Acaba bu ortama alışabilecek miydim? Evime geri dönüp annemi görebilecek miydim? En kısa zamanda New York'a gidip annemi görmem ve halini anlamam gerekli idi. Yoksa o benim yokluğumda üzüntüden ölmüş müydü? Kimse umrumda değildi ancak annem gerçekten bana önem verdiğini bildiğim tek kişi idi. Annemi düşünmeden edemiyordum. Babam da vardı ama onu fazla görmemiştim. İlk kez onu gördüğüm için heyecandan kendimi kaybedip asansöre gitmiştim. Onu bir daha ziyarete gidecektim.
Yatağımda uyuya kalmıştım. Bir rüya görmüştüm. Sanki çizgi rüya idi. Babam annemi boğazından tutmuştu. Babama saldırıyor ve onu yoketmeye çalışıyordum. Babama her kılıç darbesi indirdiğimde bir kalp parçası düşüyordu. Sonunda annemi öldürmeden önce onu öldürüyordum. Ancak o bana hiç saldırmamıştı. O ölünce birden kalp parçaları yer değiştirerek bir kalbi oluştu. Kalp birden nedensizce paramparça oldu. Annemde kuma dönüşerek dökülüp bir kalbi oluşturuyordu. Babamın kalp parçaları bir yarı kalbi, annemi kalp parçaları ise yarı bir kalbi oluşturuyordu. Ortasında benim resmim vardı. Biraz garip ve heyecanlı bir rüua gçrdüğüm için terli bir halde kalktım yerimden. Yemek Gazinosuna gidip kafa dağıtacaktım.