Artık Melez Kampı'na iyice alışmıştım.Artık kimseyle tanışmamışlığım yoktu.Pegasus ahırlarının önünden geçerken arkadaşlarımın artık sende bir pegasus edinmelisin dedikleri aklıma gelmişti.Yanımda kocaman harflerle PEGASUS AHIRLARI yazıyordu.Meraklı bir şekilde içeriye girdim ve burada onlarca değil,binlerce pegasus vardı.Süper görünüyorlardı.Hele bir tanesi gözüme takılmıştı hiç birini görmeden yavaşça ona doğru yürüdüm ve köşede duran şeker kutusunu açtım.İçinden bir-iki tane aldım ve ona uzattım iki şekeri de yalayıp yuttu.Pegasusların şeker sevdiğini daha önceden de biliyordum...Bu pegasus müthiş bir şeydi.Simsiyah tüyleri ve Deniz mavisi gözleri vardı bayılmıştım ona.
-''Selam ufaklık sahibin var mı?Yoksa seni ben sahipleneceğim çünkü sen süper ötesi bir pegasussun.''hoşuna gitmiş gibiydi.Tamamdır sen artık benimsin ama sana bir isim bulmamız gerek.İsim düşünüyordum birden akılıma ''Lyssa'' isimi aklıma geldi.Lyssa ilk geldiğimde çok hırçındı ama beni gördüğünde sakinleşmişti.Sanırım ben ona iyi geliyordum.Bende gecenin kızlarından biri olan ''Lyssa'' adını koydum ona.