Sentorla Kaplıcalar

Kampa yeni bir sentor gelmişti.Adı Logan'dı ve ben onla beraber bir macera yaşamak istiyordum.Bunun için onunla anlaştık ve beraber nereye olursa gitmeye karar verdik.Logan çok acayipti,sanırım hayatımda ilk kez sentor görüyordum.Hedge gibi satirlere alışmıştık ama ben ilk kez yarı at-yarı insan birini görüyordum.Ve onunla beraber ilk macerasını yaşamak isteyen elbette bendim.Evet,atılganım hem de oldukça.Bu sayede Logan'la sözleşerek ayağımızın götürdüğü yere gitmeye karar verdik.

Logan,çok iyi kalpli ve sıcakkanlıydı.Macera teklifimi kabul etmesi de bunun kanıtıydı.Sabahleyin erkenden buluştuk,onun üstünde macera yaşamayı planlıyordum ama Logan'a da yazıktı.Bu yüzden Plüton'u çağırdım ve Logan ile beni uçurmasını söyledim.Logan uçamadığı için onu da Plüton'a bindirdim.Zavallı yaratık,daha yolculuğun en başlarından itibaren sallanıyordu ve sonunda K.K.Kaplıcaları'nın uygun olup,olmadığını sordu.Uygun olduğunu söyleyince de ikimizi indirdi ve daha biz vedalaşmadan uçtu.Ben de Logan'a baktım.

Kampta tanıştığım ilk kişi Sat olmuştu.Çok iyi bir kızdı.Benimle macera yaşamak istediğini söyledi ve anlaştık.Gideceğimiz yer belli değildi ama nedense sat'a güvenmiştim.Açık sözlü ve cesur bir kıza benziyordu.Daha ilk gün macera teklifi aldım ve sabah buluştuk.

Sat sanki her gün hedefi belli olmayan bir maceraya atılıyormuş gibi rahattı.Onun bu halini görünce rahat gözükmeye çalıştım.Ama toynaklarımın titremesini zor durduruyordum.Pegasusu olan Plüton'u çağırdı.Doğrusu biraz tırstım.Sonuçta ilk defa kanatlı bir at görmüştüm.Sat pegasusuna bindi ve benide bindirdi.Bindirirken hayvanın gözüne baktım ve bana yalvarırcasına bir bakış attı.Sanki 'ne olur binme' der gibiydi.Bindim ve uçmaya başladık.

Hayvan bayağı bir zorlanıyordu.Bir süre sonra (sanırım dayanamadı) kaplıcaların uygun olup olmadığını sordu.Kabul ettik ve indik.Plüton hemen gitti.(sanırım bir daha binmemden korkuyordu).Sat'ı sırtıma aldım ve dörtnala koşmaya başladım.Etrafımda güzel (gerçekten GÜZEL) kızlar vardı.Aklıma buranın kızları güzelleştirdiği geldi.Sat çok güzel bir kızdı.Ama yüzüne baktım hafif kıskanarak bakıyordu ve bayağı dik duruyordu.Bir süre sonra durdum.Karnım acıkmıştı.Hikayelerde söylenmez ama sentorlar sık sık acıkıyor (en azından ben acıkıyorum).otlanırken bir kız geldi.Ve Sat'a:

Aman Tanrılarım.Böyle güzel bir kız neden hiç bakım yapmaz!Kızım bu güzelliğini harcıyorsun.

Dedi.

Sat'ın ne diyeceğini merak ediyordum.Ona baktım ve...

Logan'la beraber kaplıcaların oraya inmişken,bu güzellik düşkünü süslü kızların haline acıyarak bakıyordum.Logan otlanmaya gittiği zaman da kendi kendime bu hallerine bakıp,gülüyordum.Ama bir kız gelip,bana güzelliğimi harcadığımı söyleyince sinirlendim.

-Hey kızım,gitsene buradan!Başka işin yok mu senin?

Ben onlar gibi süslü püslü olmayacaktım.Ben zaten güzeldim ama benimkisi onlar gibi makyajlı değil,doğal güzellikti.Ama yine de sinirlenmiştim ve ayağımı yere vurmaya başlamıştım.Sinirlendiğimi Logan da farketmiş olacak ki gülüyordu.Ben de birini böyle görsem gülerdim tabi,o yüzden ona kızmadım.Ama kız üstüme geldi.

-Hmm,doğal güzellik yanlısısın.Ama daha da güzel olabilirsin.

Kız beni iyice sinirlendiriyordu,ama sonunda yenik düştüm ve Logan'dan biraz çekinerek konuştum.

-Peki bayan,sizden daha güzel olacağım.

Sat beklediğim gibi çok sert çıkmıştı kıza.Kız sanki benim neyi istemediğimi anlıyor tam da onu yapıyordu.Korktuğum başıma geliyordu.İnsanlığın varoluşundan beri kadınların en çok uğraştıkları şey güzellikleriydi.Sat yavaş yavaş yumuşamaya başladı ve kızın teklifini kabul etti.Güzelleşecekti.Kabul etmemesini istesem de kızla beraber uzaklaştı.Nedense sesimi çıkaramamıştım.Aklıma kaplıcalarla ilgili bir şey geldi:

ORAYA GİREN KIZLAR DAİMA ORDA KALMAK İSTER

Evet sat güzelleşecekti.Bunun sonucunda da orda daima kalmak isteyecekti.Bu aklıma geldiğinde aradan zaman geçmişti onları bulamadım.Koşabildiğim kadar hızlı koştum.Yoktu...Onu bulamamıştım.Aradan birkaç saat geçmiş ümidimi yitirmek üzereyken Sat'ı gördüm.Önce tanıyamadım.Sat tamamen değişmişti.Ama şunu biliyordum satın sadece fiziği değişmişti.Ama o hala benim bir gün önce tanıdığım Sat'tı.Avcı sat.Zaman kaybetmek istemiyordum.Hemen satı alıp kaçmalıydım.Ama sat'ın vereceği tepkiden korkuyordum.O bir kaç saat içinde en az afrodit kadar güzel olmuştu.Hafif korkak bir sesle:

Sat benimle gelmelisin.

Sat'ın yüzünden hırs okunuyordu.Sanki hepsinden güzel olma amacı vardı.Bir şeyin farkına vardım Sat'ı bir cümleyle ikna edemeyecektim.Daha fazlasını yapmalıydım.

Sat kaplıcanın etkisine girme benimle gelmelisin.Lütfen...

Gözünün içine baktım ve sessizlik içinde beklemeye başladım...

Logan beni ikna etmeye çalışıyordu ama hayır.Ben kendimi ve güzelliğimi sevmiştim.Buradaki tüm kızlardan daha güzel olmalıydım,işte o kadar!En güzelleri ben olacaktım ve dolayısıyla da liderleri.

-Logan,bak burada kalmalıyım.Güzelim ve en güzel olmalıyım.

Herkes benim hırsımı bilirdi ve Logan da öğrenecekti.Daha demin beni götüren kız yanıma geldi.Yeni tanışmıştık ve adı Mollie'ydi.Aslında bir Nike kızıymış ama burada kalmayı tercih etmiş.Ben de onunla beraber burada kalabilirdim.Mollie gelip,benle beraber içeri girmek istediğini söyleyince Logan'a el salladım.Ama Logan gözlerimin içine bakıp lütfen dedi.Lütfen.İşte bu kelime beni cezbedebilirdi.Mollie'ye el salladım.

-Logan haydi gidelim.

Ardından saçımı başımı eski haline getirdim,bozdum ve Logan'a baktım.Olimpos'a geri dönmeliydik.

Aslına bakarsanız ilk başta çok korktum.Bana dediği beni çok korkutmuştu.

-Logan,bak burada kalmalıyım.Güzelim ve en güzel olmalıyım.


Beni inanılmaz korkutmuştu.Bana el saladı.Acilen birşeyler yapmalıydım gözlerinin içine baktım ve:

-Lütfen.

Dedim.

-Lütfen.

Bundan etkilenmesini umuyordum.Ve öyle de oldu.Yanındaki kıza baktı ve el salladı.

-Logan haydi gidelim.

Hemen saçını başını bozdu.Ve bana baktı.Onu sırtıma aldım.Olabildiğince hızlı gittim ordan.İlk geldiğimiz yere gelmiştik.Orada bizi Plüton bekliyordu.Hemen sırtına bindik.Ve Olimpos'a geri döndük...


RP BİTMİŞTİR.