Ok Arayışlarındayız

Malum,Satellite ve ben kampın avcılarıyız.Satellite popüler bir avcı,herkes onu sever.Ama ben genelde kampta pek takılmam;sürekli av peşindeyimdir.Bu yüzden onun kadar popüler olamasam da var kendi çapımda tanıdıklarım.Her neyse,biz kardeşim Satellite ile beraber avlanmaya gidecektik gitmesine ama bizim yeni bir okumuz kalmamıştı.Oklarımızın çoğunu tüketmiştik ve kılıç kullanabiliriz,ama avcılar genelde ok ve yayı daha rahat kullanırlar.Sat hepsini kullanır ya o ayrı konu.Biz de tükenen stoğumuzu yenilemek üzere cephaneliğe gittik.Cephanelik hayatımda görmediğim çeşit silah barındırıyordu.Hemen hepsini daha önce hiç görmemiştim.Sat'e bakarak kekeledim.

-Burası mükemmel Sat.

Pacely söylemese de burasının harika bir yer olduğunu görebiliyordum.Gerçekten binlerce çeşit silah vardı.Tabi gözüm eğitmenliğimden dolayı hemen kılıçların olduğu bölüme çevrildi.Hepsini teker teker ellemek,onlara sahip olmak istiyordum.Tam uzanacakken kendime geldim,ben buraya sadece ve sadece tükenen oklarımı almaya gelmiştim.Ok bölümünü ararken Pace'in bağırışlarını duydum.Yanına gittiğimde ise gerçekten bağırmaya değer bir şey olduğunu gördüm.Bu bir üçlü yabaydı.Poseidon'unki gibi görkemli olmasa da kim istemezdi ki yabaya sahip olmak?

-Bu daha da mükemmel Pace.

Sat da benim gördüğüm şeye şaşırmış,ona gözlerini dikmişti.Ben etkisinden kurtulamazken okların olduğu yeri gördüm.Burada çeşit,çeşit rengarenk oklar vardı.Birine dokunmak isterken Sat elime vurdu.Haklıydı,sadece ihtiyacımızı karşılayıp,buradan çekip gidecektik.Dolayısıyla ben de elimi çektim ve pembe oku Sat'e gösterdim.

-Beni istiyor ama!

Sat da onu eline alacakken bu sefer ben onun eline vurdum.Gülüştük.Bu sırada bizim işimize yarayacak okların yanına doğru giden Sat moralimi bozmuştu yine.Orada rengarenk oklar varken,ne yapalım biz eski püskü okları?

Pace beni buraya zorla getirmişti.Ve hatırladığım kadarıyla...Ben bunu neden daha önce hatırlayamadım ki?Sanırım daha yeni avcı olduğum için...Avcıların okları hiç bitmezdi ki!Bizim stoğumuz doluydu,o bitene kadar biz zaten bir savaşta ölürdük.Pacely etraftaki oklara hayranlıkla bakarken onun önüne geçtim ve azarlarcasına bir hava takındım.


Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz küçük hanım?Kimi kandırıyorsunuz?Bizim oklarımız hiç bitmez ki!

Pacely de kıkırdamaya başladı.Hem de ben ona nefretle bakarken...Hayır,liderine bunu yapmayacaktı.Kaptığım gibi kılıcı sallamaya başladım.


-Gelsene küçük hanım,gelsene!

Sat beni korkutmaya başlamıştı.Bu yüzden o kılıcı hemen yere koymasını söyledim.Ne yapayım o beni kandırmıştı,ben de onu kandırmalıydım.Bunun da becermiştim,ooh iyi olmuştu.Ben kıkırdayarak gülerken kılıç ustamız Sat kılıcı bana sallayınca da fena halde korktum.Sonra kılıcı yerine koyarak bana hemen avlanmaya gitmemiz gerektiğini söyledi.E ben de Sat'ın hışmından kurtulmak için seve seve kabul ettim.

Rp Bitmiştir.